Küresel piyasalarda ocak ayındaki kötüleşmenin ardından başlayan toparlanma dün kesildi. ABD ve Avrupa piyasaları yönünü yeniden aşağı çevirdi. Yani finansal piyasalardaki dalgalanma sık aralıklarla devam ediyor.
Piyasaların kötüleşmesinde ABD'de ve Avrupa'da açıklanan ISM endekslerinin beklenenden bir hayli düşük çıkması etkili oldu. Hatta Amerika'daki endeks çok düşük çıktığından insider trading'e konu olacağı kuşkusuyla normal zamanından 50 dakika önce açıklandı. Geçen cuma günü İmalat Sanayi ISM Endeksi kritik eşik olan 50'nin altında çıkması beklenirken 50.7 olarak açıklandı. Dolayısıyla önceki ay 48.4'e inerek resesyon beklentilerini tetikleyen endeksteki bu düzeltme pozitif bir etki yapmıştı.
Ancak dün açıklanan Hizmet Sektörü ISM Endeksi, idi. Yani krize kaynaklık eden finans kesimini de içeriyordu. 53 olarak beklenen endeks 41.9 olarak ve tahminlerin bir hayli altında çıktı. Piyasa üzerinde de etkili olacağından, herhangi bir içerden öğrenenlerin ticaretine konu olmaması için erken açıklandı. Buna bağlı olarak Wall Street yüzde 1.5 dolayında düşüşle açıldı. Hizmet Söktörü ISM Endeksi'ndeki bu düşüş ABD ekonomisinde resesyon beklentilerini kuvvetlendirdi.
-
Avrupa'da durum- Aynı saatlerde Euro Bölgesi için açıklanan mübadili veri Hizmet Seaktörü PMI Endeksi beklenen 52 yerine 50.6 çıktı. Bu da Avrupa borsalarında düşüşleri hızlandırdı ve yüzde 2'lere kadar çıkardı. Çünkü ekonomik faaliyetlerin yavaşladığına işaret ediyordu. Bir de enflasyonun yükselmekte olduğu dikkate alınırsa Avrupa ekonomisinin durumu da zora giriyor demek. Bu anlamda Avrupa Merkez Bankası'nın yarınki faiz kararı daha önemli hale geldi.
Faiz indirimine yanaşmayan bankanın bu yeni veriler ışığında kararında revizyona gitme ihtimali arttı. Euro'nun, ABD'de resesyon ve buna bağlı olarak faizlerin düşürüleceği beklentilerine rağmen dolara karşı değer kaybetmesi de bu ihtimali destekler nitelikte.
-
Ankara ne yapıyor?- Türkiye ise böyle bir dış konjonktürün negatif etkilerini azaltmak için şimdiye kadar kamuoyuna açıklanmış ya da bizim öğrenebildiğimiz bir adım atmış değil.
Buna karşılık iktidar partisinden üç milletvekilinin 29 Ocak'ta Meclis'e
"Ulaştırma Altyapı Yatırımlarına İlave Kaynak Temini Hakkında Kanun Teklifi" ni sunması kafa karıştırıcı bir gelişme. Kanun Teklifi, Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı ulaştırma ve haberleşme kuruluşlarının satışından, kiralamasından doğan gelirlerini Bütçe dışında bir havuzda topluyor. Bu havuzdaki fonlar, Bütçe denetimi olmadan ulaştırma altyapısına harcanacak.
-
Bütçe disiplini ne olacak?- Bazı kamu gelirleri bütçe dışına alınınca öncelikle bütçe gelirleri düşecek.
Bütçe disiplini mevcut programın sürdürülmesinde kilit önemde. Yerli ve yabancı doğrudan ve portföy yatırım kararlarında, beklentilerin yönlendirilmesinde, risk algılamasında ve reel faiz isteğinde bütçe disiplini son derece belirleyici. Böyle bir kararla bütçe disiplini bozulursa şimdiye kadar ekonomide kazanımlar kaybedilir,
IMF ile ilişkiler kesilir. Yeni bir program yapmak ve yürürlüğe koymak mümkün olmaz. -
Kararlarda dalgalanma- Ulaştırma altyapı yatırımları hızlandırılmak veya hız kesen ekonomiye kamu harcamaları yoluyla yeni bir ivme katılmak isteniyor olabilir. Ama bunun yöntemi yanlış ve girilmekte olan yolun faturası,
elde edilmek istenen sonuçtan çok daha ağır biline. Dileyelim ki, böyle bir teklif veya buna benzer bir teklif hükümet tarafından benimsenmez ve Meclis'te yasallaşmaz. Aklı selim galip gelir. Dışarıda küresel bir dalga yaşanırken içeride atılan bu adım, Ankara'nın ekonomik kararlarındaki dalgalanmayı gösteriyor.
- Sonuç- "Küçük bir delik, büyük bir gemiyi batırır." Çin Atasözü
Yayın tarihi: 6 Şubat 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/06//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.