Merkez Bankası 2008 sonu için enflasyon tahminini 1.4 puan artırarak yüzde 4.1'den 5.5 düzeyine çıkardı. Enflasyon tahmininde 1.4 puanlık artış yönünde revizyon, açık enflasyon hedeflemesine geçilen son iki yıldaki en büyük revizyon. Bir yerde ince ayardan da öteye geçen, hedefin yüzde 35'i düzeyine varan bir büyük düzeltme.
Üç ay içinde enflasyon tahmininde böylesine bir artış ve yılsonu için hedeflenen yüzde 4'ün tutturulamayacağının yılın başından ilanına yol açan etkenler ise
petrol fiyatlarındaki yükselme, elektrik ve doğalgaz zammı ile işlenmemiş gıda fiyatlarının artışı olarak sıralandı.
Enflasyon tahminlerinde böylesine düzeltmelere gitmek bir yerde hedefi tutturamamanın kredibilite kaybını kısmen karşılayabilir.
Hedefi tutturamayan Merkez Bankası'nın kendisinin ürettiği enflasyon tahminini tutturması inandırıcılığını biraz olsun artırabilir. Biraz çünkü, tahminler her üç ayda bir değiştirilebiliyor. Enflasyon hedefi ise üç yıl önceden belirlenip açıklanıyor ve gelişmelere göre üzerinde revizyona gidilemiyor.
-
5.5'i yakalamak- Gerçi yıl sonunda enflasyon yüzde 5.5 düzeyinde kalırsa hedefin 1.5 puan üstüne çıkılmış olacak ama aynı zamanda hedefin 2 puan altı ve üstünde belirlenen güvenlik bandının da içinde kalınacak. Dün olduğu gibi Merkez Bankası hükümete mektup yazmak durumunda kalmayacak. Yüzde 5.5 düzeyi eğer yakalanabilirse bu başarıdır, çünkü geçen yılı yüzde 8.4 ile tamamladık. 3 puanlık bir düşüş son üç yılda patinaj yapıp duran enflasyonda ciddi bir yeniden iniş anlamına gelecek.
Üstelik 1980 sonrasının en büyük küresel dalgalanmasının yaşanmakta olduğu bir yılda bu orana inilmesi çok anlamlı olur. Yani enflasyon tahmininde kalın bir ayar yapılmasına karşılık bu oranın da tutturulması bir hayli zor veya başarı olur.
-
Dalganın üç etkisi- Merkez Bankası Başkanı
Durmuş Yılmaz dünkü basın toplantısında
"Gelinen noktada, Türkiye ekonomisinin küresel finans piyasalarındaki dalgalanmadan önemli ölçüde etkilenmediği görülmektedir" derken, bunun
"şimdilik" kaydıyla olduğunu bir soru üzerine vurguladı.
- Yoksa ABD'de bir durgunluk veya resesyonun Avrupa'yı etkilemesiyle Türkiye'nin ihracatı da olumsuz etkilenebilir.
- Bankalar sendikasyonlarını yenileyemezse veya daha yüksek maliyetle yenilerlerse Türkiye'de kredi piyasası daralabilir.
- Küresel dalgalanmanın en etkili kanalı ise portföy yatırımları yoluyla olabilecek.
-
Herkes ihtiyatlı olsun- Zaten Merkez Bankası'nın tahminleri de bir
portföy şoku yani Türkiye'den güçlü bir sermaye çıkışının olmaması varsayımıyla yapılmış. Ama Para Politikası Kurulu'nun toplantı özetinde ilk kez yer aldığı gibi, Enflasyon Raporu'nda
"Küresel ekonomide sert bir yavaşlama olma riski de göz ardı edilmemelidir" cümlesine yer verilmesi dikkat çekici.
Merkez Bankası'nın bu ihtiyatlı tutumu ve yeni yılda faizi çeyrek puan düşürmesi, faiz indirimlerini sonlandırmakta olduğunu gösteriyor. Eğer ekstra olumlu gelişmeler meydana gelmeyecekse... Başkan
Durmuş Yılmaz'ın şu uyarıcı sözleri de yeterince açık zaten:
"Küresel dalgalanmaların ortasındayız. Her an için sürprizle karşılaşabiliriz. Herkes ihtiyatlı olmalıdır. Herkes hesabını kitabını ihtiyatlı yapmalıdır." Merkez Bankası'nın ihtiyatlı olmasının karşılığı faiz düşüşlerine kapıyı kapatmak oluyor.
- Sonuç- "Etki bir şey yaratmaz, uyandırır." Andre Gide
Yayın tarihi: 1 Şubat 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/02/01//haber,36201EF751E643B894B34B3A04182B5A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.