- Halkla ilişkilerin tam size göre olduğunu hemen anladınız mı?
- Bir zaman sonra bu mesleği eldiven gibi giydiğimi anladım. Hem para kazanıyorum hem yaptıklarımda fevkalade başarılıyım.
- O yıllarda rakipleriniz var mıydı?
- Hayır yoktu. Sadece petrol şirketlerinde dış münasebetler diye bir bölüm vardı ve hep erkekler çalışırdı. Dışardan gelen genel müdürlerin programlarını hazırlıyorlardı, toplantıları ayarlıyorlardı. Şimdiki gibi basın ilişkileri, sponsorluk çalışmaları diye bir şey yoktu. Derken kalçamı kırıp da yanlış ameliyattan dolayı sakat kalınca, Londra'ya gittim. Hem ameliyat oldum hem de dört yıl kalıp bu işi iyice anlamak için çalıştım. Dördüncü yılın sonunda babam dönmemi istedi. İstanbul'a döndüğümde Alaeddin Aksa ile tanıştım ve birlikte bir şirket kurmamızı önerdi. Artık 10 yıldır bu işi yapıyordum ve kabul ettim.
- Kaç yıl A&B'de çalıştınız?
- 10 yıllık bir ortaklığımız oldu. Sonra babam vefat etti, oradan ayrıldım ve üç yıl tek başıma çalıştım. Derken A&B'den tanıdığım Canan Bengiserp bana geldi, Nilgün Pirinççioğlu'yla birlikte bir şirket kurmamızı istedi. Yanımıza Cemal Noyan'ı da aldık ve Image Halkla İlişkiler'i kurduk. Tam 20 yıl oluyor.
- Geriye baktığınızda amaçlarınıza ulaştınız mı?
- 17 yaşımda amaçlarımı belirlemiştim. 27 yaşımda gazeteci oldum, 37 yaşımda TRT'den halkla ilişkilere döndüm, 47 yaşımdayken ilk şirketimi kurdum ve üniversitede ders vermeye başladım. 57 yaşımdayken uluslararası olmam gerektiğine inandım. Zaten ilk amacım da Türkiye'nin tanıtımıydı. IPRA'ya (Uluslararası Halkla İlişkiler Birliği) üye oldum ve 67 yaşımda IPRA'nın başkanı seçildim. Sonraki iki yıl da IPRA'nın Başkanlar Başkanı oldum. Görevi bıraktığımda beni Ömür Boyu Başarı Ödülü'ne layık gördüler.
Yayın tarihi: 22 Aralık 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/22/ct/haber,906F51A66A8742BCA649BD7894B15A52.html
Tüm hakları saklıdır.