Bir tramvay geçer kalemin içinden

Ekşi Sözlük'ten bir yorum: "İnsan mutluluğun resmini çizemez belki ama Kapitalİstanbul filmini çekenler, insanların mutlulukla ilgili düşüncelerini iyi yansıtmışlar". Kapitalİstanbul, 2004'te Akbank Kısa Film Festivali'nde büyük ödül alan bir çalışma. Çalışmaya imza atanlardan biri de Erkin Peprek; Tiktak adlı grubun vokalisti, video-art sanatçısı, 'modern hayatın sıkıntılarından kaçmak için kendini yaratıcı çalışmalara adamış, 1980 kuşağı mensubu bir insan'. Peprek ve büyük firmalara yazılım desteği veren ortağı Emre Baran Özkan, şu sıralar farklı bir alanda yaratıcılıklarını konuşturuyor. Evveliyatı 1950'li yıllara kadar uzanan Float Action Pen tasarımları yapıyorlar, yani Türkçe mealiyle 'hareketli kalemler' üretiyorlar. Peprek'in 'turizm sektörüne' katkı mahiyetinde düşündüğü çalışma, aslında Danimarka'nın Eskesen firmasının Türkiye pazarına girişinin ilk işareti. Eskesen firması 1946'da kuruluşunun hemen ertesinde, promosyon olsun diye çalıştığı firmanın, yalnızca adının değil hareketli imajının da olduğu bir kalem üretmiş. Ve sıradan bir promosyon kalem sektöründe bir tarz, dahası 'kültürel bir durum' haline gelmiş. Bugün 60 ülkede Eskesen kalemlerini alanların yanı sıra kolleksiyoncularının da olması bu kültürel durumun küçük bir işareti yalnızca. 1977 doğumlu Peprek, Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu. Sinemayla ilgilenmiş, video çalışmalarına destek vermiş ve kuşağının mensubu birçok kişi gibi 'kendisini kuşatan kapitalist ilişkilerden sıyrılmanın yolunu yine kapitalizm içinde yaratıcılığına yer açmakta bulmuş.' Dahası bir sahil kasabasında arazi alıp toprakla haşır neşir olmanın yolunun da bir miktar para kazanmaktan geçtiğine karar vermiş. Daha önce, Sinecap adında, hızla çevrildiğinde hareket ediyormuş hissini veren kara kalem çalışmalarını yaratmış. Hatırlarsınız ders aralarında defterin kenarına çizilen görüntüler, defterin hızla çevrilmesinden sonra hareketli hale gelir ve sıkıntılı ders eğlenceli bir hal alırdı. Bu çocukluğumuzun eğlencesi Peprek'in elinde bir meta halince, evde yalnızca sizin için dans eden bir dansöz satın alınabilir olmuş. Şimdi de Peprek ve ortağı; içinde Hezarfen Ahmet Çelebi'nin Galata Kulesi'nden Üsküdar'a uçuşu, Boğaz siluetinin önünde seyreden bir vapur, ince belli bardağa dökülen çay ve İstiklal Caddesi'nde ilerleyen tramvay gibi figürlerin aralarında olduğu altı imajı kalemlere geçirmişler. Float Action Pen denilen kalemleri aldığınızda yalnızca bir kalem almış olmuyorsunuz, mesela ince belli bardağa dökülen çayla Türkiye coğrafyasında yaşayan insanlar için çay içmenin ne manaya geldiğini aklınızdan geçiriyorsunuz. Mesela bir zamanlar Avrupa dönüşü getirilen ve baş aşağı tuttuğunuzda soyunan kadın görüntüsünün olduğu kalemleri hatırlıyorsunuz. Büyüklerimizin 'ayıpçı' dediği kalemler de bir Float Action ürünüydü. Velhasıl Peprek ve ortağı yalnızca turizm piyasasına bir ürün kazandırmış olmuyor, aynı zamanda popüler kültüre de hafif tertip hizmet etmiş oluyorlar. Tabii bu hizmetin toplumsal bir mesele olduğunun da farkındalar. Peprek, 'Londra'da telefon kulübelerinin bile turizm sektörünün önemli bir parçası olduğunu' belirterek 'artık yalnızca Kütahya porselenleriyle yetinmememiz gerektiğini' vurguluyor. Tabii bu yetkililere de çağrı oluyor: Turizm yalnızca turistlerin memleketi ziyareti değil memlekette alışveriş yapması anlamına da gelir. 1980 kuşağının bu iki mensubu tarifi kolayca yapılamayacak işlere imza atıyorlar, hayat gailesi bir yana yaratıcılıklarını da işin içine soktukları için memnunlar. Artık Hezarfen Çelebi'nin Galata Kulesi'nden uçuşunu seyreyleyeceğiniz bir kalemi aldığınızda, aklınızda para kazanmanın yaratıcı bir eylem olduğunu da tutun yeter.