Şu bir gerçek, ülkede taraflı tarafsız herkes, asli gündemin ikinci planda kalmasından rahatsız. Nedir o gündem? İş, aş, rekabetçilik, yenilikçilik, yapısal reformlar... Nitekim bugün gelinen noktada sanayici öncü sinyalleri vermeye başladı. Hafta sonu
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'le Gaziantep'te idik. Türk sanayisinin örnek şehri Gaziantep, aynı zamanda ekonomideki gerçeklerin bir laboratuvarı. Görünen o ki sanayici, küresel dalga vurmadan içeride 'cari açık, aşırı değerli YTL, üretim ve istihdam maliyetinin aşağıya çekilmesi' gibi temel sorunlara acil çözüm bekliyor.
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer'in dediği gibi "Harekete geçmek için illa rakamların kötü gelmesi mi lazım?" Aslında bu kritik soruyu,
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, görevinin ilk günlerinde ekonomi bürokratlarına sormuştu. "Bizi bekleyen riskler karşısında ne yapacağız?" mealindeki soruya "Hemen tedbir alırız" yanıtı verilmişti. Halbuki Ekren, risklerin gerçekleşmemesi için yapılacakları belirlemeye çalışıyordu.
Acaba,
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ'ın işaret ettiği gibi "Hükümet rehavet içinde mi?" Aslında hayır. Ancak, 58 ve 59. Hükümet'in hızına alışan iş çevreleri haklı olarak 60. Hükümet'ten de aynı performansı bekliyor. Oysa
Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan'ın dediği gibi, "Ekonominin koordinasyonundan sorumlu bakan, hazine ve çalışma bakanı yeni isimler. Her bakan gündemine hakim olmaya çalışıyor. Hazırlıkların meyvesi 2008'in ilk çeyreğinde görülecek."
Çalışma Bakanı Faruk Çelik de TBMM'deki görüşmemizde aynı görüşü doğrular nitelikte konuştu. Ocak ayının ilk günlerinde istihdam paketinin açılacağını, yıl bitmeden sosyal güvenlik reformunun tamamlanacağını söyledi.
Söz G.Antep'teyken
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'e ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Şimşek, ekonomi takımının önemli kazanımlarından biri. Lakin hem Ak Parti'de hem siyasette hem de bakanlıkta yeni. Bu durum dezavantaj yaratıyor. Maalesef Şimşek'in birikimi iyi kullanıla mıyor. Çünkü klasik yerel politika taktikleriyle boğulan bakan, büyük dönüşüm projelerine eğilmeye yeterince fırsat bulamıyor. Belki de Gaziantep ve Batmanlıların bakana soluk aldırması gerekiyor. Yoksa IMF ile zorlu görüşmelere hazırlanan bakana, zaten faaliyetteki eğlence merkezinin açılışını yaptırmak, bu yetmiyormuş gibi lunaparkta çocuk oyuncaklarına bindirip, "Bir tur daha attırmak" hiç doğru olmuyor.
Gaziantep'te sanayiciden sert eleştiriler alan Şimşek, klasik siyaset manevralarına başvurmayan bir bakan. İnandığını söylüyor. Örneğin,
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan'ın, "Şu anda piyasalarda yaprak kıpırdamıyor. Düşük kuryüksek faiz politikasının sorumlusu Merkez Bankası değil, hükümet" sözlerine,
Nejat Koçer'in, "Üretimde kim ne yaşarsa yaşasın, sesini çıkarmasın isteniyor. Üretim cezalandırılıyor" çıkışına,
"El insaf, bu kadar da olmaz. Biraz dengeli bakın. İstiyorsanız siyaset yapın" diyecek kadar cesur.
"Kurdan memnun olanlar da var, kur terse gitse perişan olacaklar da..." diyecek kadar gerçekçi.
"Türkiye'de faizler yüksek. Rekabet, kurla kazanılmaz" diyecek kadar samimi.
"İşgücü piyasasını esnetelim. Ama o kadar kolay değil. Kimisi genel greve giderim, kimisi bilmem ne diyor" yorumunu yapacak kadar heyecanlı.
"Şube müdürü, daire başkanı, genel müdür yardımcısı, genel müdür. Kamudaki bu çalışma tarzını değiştirmeliyiz. Çalışma grupları oluşturursunuz bir de grup başkanı. Tamam" diyecek kadar iddialı bir kişilik.
Son olarak Şimşek, Türkiye'yi beklediği savunulan küresel sorunlar için şu güvenceyi veriyor:
"Sıkıntılarınız belki artacak. Dünyada tahmin etmediğiniz sorunlar, bizi aşan trendler var. Bir sıkıntı ile karşılaşırsak bunun derinleşmesini önleyecek yapısal reformlar son 5 yılda yapılmış."
Yayın tarihi: 17 Aralık 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/17//haber,3EEBC703CC51424DA31089FB37640DE6.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.