Sabah-ATV satışı ve Çalık

Sabah-ATV Grubu'na en yüksek teklifi veren Ahmet Çalık, duyduğumuza göre, gözü pek, risk almayı seven bir işadamı. Babasından devraldığı serveti, farklı iş sahalarına girerek misliyle katlamış. Büyümenin ilk adımlarını Özal döneminde atıyor. Çalık ailesi de, Özal gibi Malatyalı. Türkmenistan'daki yatırımlar, grubun gelişmesine önemli katkılar sağlıyor. 2002'de AK Parti iktidara geldiğinde, Çalık çok zengin biri. Yalnız, anladığım kadarıyla, bunun propagandasını yapıp, ön planda görünmeyi ve gösterişi sevmiyor.
CHP'nin parlamentodaki tavrını doğrusu yadırgadım. Baykal, koskoca bir holdingi, "Başbakanın damadına" indirgedi. O mantıkla düşünürsek, Berat Albayrak, hiçbir işte çalışamayacağı gibi, onun çalıştığı şirket de iş yapamayacak. Baykal'ın, "damat" takıntısı yeni değil. Tayyip Erdoğan'ın Kuzey Irak'a operasyon yapmamasını da, Çalık Grubu'nun Barzani'nin karargâhını inşa etmesine bağlamıştı. Sonradan, bu grubun, bırakınız Barzani'nin karargâhını inşa etmek, Irak'ta hiçbir işi olmadığı ortaya çıktı.
Çalık, Sabah-ATV'yi ucuza filan kapatmadı. Birkaç yıl önce satışın 10 yıl vadeli 400 milyon dolara gerçekleştiği düşünülürse, peşin 1.1 milyar doların önemi daha iyi ortaya çıkar.
Berat Albayrak'tan da söz etmek isterim. Albayrak, 9 yıldan beri Çalık ile çalışıyor. O tarihte, ne Tayyip Erdoğan'ın damadı, ne de Tayyip Erdoğan başbakan. Albayrak, finansmandan sorumluyken, Çalık Grubu'nun Londra'da, tahvil ihracını başarıyla neticelendiriyor ve tahmin edilenden 10 misli fazla talep alıyor. Ahmet Çalık'ın onu CEO yapmasının sebebi, bu başarısı.
Çalık Grubu, daha önce Telekom ve Tüpraş ihalelerine de girdi. Her seferinde, ikinci oldu; kazanamadı. Telekom'da, Dubaili ortağı çekildi, buna rağmen Ahmet Çalık, kendi imkânlarıyla 1 milyar dolar daha arttırdı. Tüpraş'ta aynı şey başına geldi. Hintli ortağı vazgeçince, şahsi servetinden 800 milyon dolar risk aldı. Çalık, rekabetin artmasına ve her iki ihalede de fiyatın yukarıya çıkmasına katkı sağladı.
1.1 milyar dolarlık teklifi yaptıktan sonra basın toplantısı düzenleyen Çalık Holding Hukuk Müşaviri Serhat Demir, "AK Parti'ye yakın oldukları için kayrıldıkları" şeklindeki ima ve iddialara, Telekom ve Tüpraş ihalelerini hatırlatarak cevap verdi. Dünyada finans sıkıntısının baş gösterdiği bir ortamda, peşin olarak böyle bir rakamı ödemek, kolay değil. Çalık da çekilseydi, birkaç ay sonra belki bu fiyat bulunamayabilirdi.
Hükûmetin bir ihmaline de işaret edelim: Yabancı sermayenin televizyon kuruluşlarındaki hisse oranı % 25'te bırakıldı. Böylece, yabancı şirketler ne olacağı belli olmayan bir ortaklık yapısı içine girip, risk alamadılar. Baykal, hükûmetin, kasten yabancı sermaye oranını arttırmadığını, böylece kendisine yandaş yerli firmaların, yabancıyla ortak olmasına zemin hazırladığını söylüyor. Halbuki, daha önce, yabancıların ortaklık oranını arttıran bir düzenleme yapılmış ama, Sezer tarafından geri çevrilmişti. Hükûmet, ısrar edip, Sabah-ATV ihalesinden önce yabancı payını yükselten kanunu yeniden geçirebilirdi; bunu yapmadı.
Ayrıca, Çalık Grubu, tek başına, yabancı ortak bulmadan, % 100 yerli sermayeyle SabahATV'yi satın aldı. O zaman niye Baykal gene kulp takmaya çalışıyor?