"Yargı siyasallaşıyor, AK Parti, yandaş hakimler atayacak" diye Türkiye'de kıyamet kopuyor. Derinlemesine araştıran bir millet olmadığımız için, ister istemez, gerçekle bağdaşmayan bu gibi iddialardan etkilenip,
"Eyvah, dinci kadrolaşmanın esiri olacağız" diye karamsarlığa düşenler var aramızda.
Peki gerçek nedir ve neye itiraz ediliyor?
Türkiye'de h â kim açığı var; davaların uzun sürmesinden dolayı herkes şikâyet ediyor. Ayrıca, bölge adliye mahkemeleri kurulacağı için, çok sayıda yeni hâkim ve savcıya ihtiyaç duyuluyor.
4 bin yeni h â kim alınacak. Bunu sağlamak amacıyla,
5 yıllık avukatlık yapmış ve 35 yaşını doldurmamış olanların da, hâkimlik mesleğine geçebilmesi imkânı getiriliyor.
İtirazları sıralayalım:
1) AK Parti, kendi zihniyetine yakın avukatları hâkim yapacak.
Cevap: Zaten, 5 yıllık avukatların, 35 yaşı aşmamak şartıyla hâkim olarak atanması mümkündü. Yetki,
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na aitti. Fakat, Kurul, bu mekanizmayı aşağı yukarı hiç çalıştırmadı. Yeni düzenlemeye göre, adaylar önce sınava girecekler, 70'in üzerinde puan alanlar, mülâkata tabi tutulacaklar. Mülâkatı geçenler, Adalet Akademisi'nde 6 ay eğitim alacak. Mülâkat ile sadece
"hâkim adayları" belirleniyor. Mesleğe girmek için, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun adayları, göreve ataması gerekiyor.
2) Mül â katı yapan kurul, Adalet Bakanlığı mensupları. Tabii ki, AK Partilileri seçecekler.Cevap: Hâkim olmak isteyen avukatlar, 1998'den beri, ÖSYM tarafından organize edilen bir yazılı sınavdan geçiyorlar. 70'in üzerinde puan alanlar mül â kata tabi tutuluyor.
Mülâkat, 1934'ten beri uygulanan bir yöntem. Tek değişiklik, avukatların da bu sisteme dahil edilmesi. 7 kişilik Mülâkat Kurulu, Adalet Bakanlığı müsteşarı veya uygun göreceği müsteşar yardımcısı başkanlığında, Teftiş Kurulu Başkanı, Ceza İşleri Genel Müdürü, Hukuk İşleri Genel Müdürü, Personel Genel Müdürü ile Adalet Akademisi'nin Yönetim Kurulu'nun, her sınav için öngöreceği 2 üyeden oluşuyor. Mülâkatta her üyenin verdiği oy tutanağa geçiyor. İtirazı olan tutanağa dayanarak, idari yargıya başvurabiliyor. Oysa, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun kararları yargı denetimine tabi değil.
3) Anayasa Mahkemesi, mülâkatı, anayasaya aykırı bulmadı.
"Hâkimliğe kabul edilmeden önceki statü, memurluk statüsüdür. Dolayısıyla, İdare mülâkat yapılabilir" dedi.
Yayın tarihi: 30 Kasım 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/30//haber,F505235798724B5D84ECF6AD4441E694.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.