Türban ve başörtüsü ayrımı yapay. Daha ziyade, başörtüsünü tehlike gibi görenlerin, başını örtenlere
"Sizinki bir siyasal simgedir; türbandır" diye dayatması sonucunda bu kelime siyaset diline yerleşti. Kimisi, dayatmayı benimsiyor ve başındakini
"türban" diye nitelendiriyor. Kimisi,
"başörtüsü" demekte ısrarlı. Öyleyse, türban yerine, başını örtenlerin sayısındaki gelişmeyi esas alalım. KONDA'ya göre, başını örtenler (bunun içinde eşarp, türban, çarşaf var) 5 yılda % 64'ten % 69'a çıkmış. TESEV ve A&G isimli araştırma şirketi ise, örtünen kadın oranının % 61 olduğunu ve eskiye göre azaldığını söylüyorsa da, aradaki birkaç puan fark önemli değil. Sansasyonel haber türbanda.
"Türbanlı sayısında 4 misli artış" manşeti, kimilerinin tüylerini ürpertiyor.
"Aman ha... şeriat mı geliyor ne?" Ali Çarkoğlu ve Ersin Kalaycıoğlu'nun birlikte yaptığı bir başka araştırmaya göre (Açık Toplum Enstitüsü/Sabancı Üniversitesi), Türkiye, hem
muhafazakârlaşıyor, hem de kendini
"sağcı" diye niteleyenlerin oranı artıyor. Bu arada pekâla, başını kapatanlarda da birkaç puan artış olabilir. Ama bunda korkulacak bir şey yok. Neden mi? Bir örnekle açıklayalım: KONDA, başörtülülerin, % 72'sinin AK Parti'ye oy verdiğini belirtiyor. Ama, Avrupa Birliği'ni en çok destekleyen seçmen tabanı da AK Parti'de. Açık Toplum Enstitüsü/Sabancı Üniversitesi araştırma sonuçları bunu gösteriyor: Türkiye genelinde AB'ye taraftar olanların oranı % 55.8. AK Parti'ye oy verenlerin içinde AB'ye taraftar olanlar % 64. Türkiye ortalamasının üstünde.
Buna ne buyurulur? AK Parti seçmeni, Türkiye'nin rotasının Batı'ya çevrilmesinde en büyük etkenlerden biri. Lütfen artık ezberleri bozalım.
Yayın tarihi: 6 Aralık 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/06//ilicak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.