Bayrak teslimi

SABAH Türkiye'de satılan ilk gazete değil.
Son da olmayacak.
Daha önce Milliyet de, Hürriyet de satıldı.
SABAH çıktıktan sonra batan birçok gazete de oldu, SABAH ise her türlü zorluğa rağmen ayakta kalmayı başardı.
Biz SABAH'taki çalışma sürecimizin son bölümünü sürekli çalkantılar içinde yaşadık.
Dün itibariyle içinde bulunduğumuz grup bir milyar yüz milyon dolara satıldı.
Bizim söyleyecek tek şeyimiz var.
Dinç Bilgin basın tarihinde eşine az rastlanır bir başarı göstermiş, İzmir'den gelip bir medya imparatorluğu kurmuştu.
Bu sözle geçiştirilecek bir başarı değil, üzerine tez yazılması gereken bir gerçektir.
Rahmi Turan'ın kurduğu gazete Zafer Mutlu liderliğinde zirveye çıktı.
Ardından bildiğiniz Etibank faciasını yaşadık.
O dönem sıkıntıların doruğa çıktığı bir süreçten geçildi.
Biz 2002'de çökmekte olan bir grup devraldık.
Gerek tirajı, gerek reklam geliri yerlerdeydi.
Turgay Ciner gerçekten çok ciddi bir risk aldı, Kenan Tekdağ büyük bir hukuki ustalık gösterdi, ardından Kenan Sönmez reklam ve dağıtımı ciddi biçimde örgütledi.
"Bitti, battı" yorumları yapılan SABAH tekrar ayağa kalktı.
Türk basını bu isimlerin hepsine tek tek teşekkür borçludur, çünkü bugün Türkiye'de rekabetçi bir medya yapısı varsa, her birinin katkısı çok önemlidir.
Herkes için alternatif bir iş kapısı olması, reklam verenin tek bir kuruma bağlı kalmaması, farklı ses ve görüşlerin kendine yer bulması, bu insanlar sayesinde oldu.
Görüş farklılıklarımız, anlaşmazlıklarımız ne olursa olsun, bu teslim etmemiz gereken bir gerçektir.
SABAH birbiri üzerine eklenen bu katkılar sonucu yeniden ayakları üzerinde durur hale geldi, yeniden sektörün en önemli oyuncularından biri oldu.
Ardından TMSF yönetimine döndük.
Hepimiz açısından sıkıntılı, belirsiz bir dönemdi ama dağıtımcısından güvenlikçisine, dizgicisinden muhabirine, ekonomisinden spor servisine kadar, bütün arkadaşlarımız büyük bir özveri gösterdi.
Bugün bayrağı yüz akıyla yeni sahibine devredecek noktadayız.
TMSF satışı onayladığı takdirde yeni patronaj iyi bir kurum ve kaliteli insanlardan oluşan bir kadro devralacak.
Burada çalışan her bir arkadaşımızın hem çabalarının, hem de kurum için önemlerinin farkında olacaklarına inanıyorum.
Burada çalışan herkes zaman zaman karamsarlığa kapılmış olsa da, bir tek gün işini ihmal etmedi, gazetemizin çıtasını yükseltmek için büyük bir özveriyle çalıştı.
Tek tek isim saymak mümkün değil elbette ama gemide kalan bütün yazar ve çizerlerimiz marka değerini yukarıda tutmaya büyük katkıda bulundu.
Hepsine tek tek teşekkür ediyorum.
SABAH modern Türkiye'nin modern, çoksesliliğe açık bir gazetesi.
Liberalizme, serbest piyasaya ve demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, birey hakkına saygı kuruluşundan bu yana SABAH'ın kurucu ilkeleri oldu.
Bundan sonra da böyle olması gerekir yoksa SABAH, SABAH olmaktan çıkar.
Biz kritik bir dönemde üzerimize düşeni yaptık inancındayım. Bu dönemde bizleri yalnız bırakmayan siz okurlarımıza gönülden şükran duygularımı iletirken, SABAH'a yeni yolculuğunda en içten başarılar dilerim.