Aslında bu köşede fıkra yayınlamıyorum ama dün bir arkadaşımdan mail'ime düşen bu fıkraya çok güldüğüm için sizinle paylaşmak istedim.
Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş.
"Evrim ne güzellikler yaratıyor" diye düşünüp mest oluyormuş.
Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve adamı kovalamaya başlamış.
Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama arkasına her bakışta ayının daha fazla yaklaşmış olduğunu fark ediyormuş.
Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı yerdeki dala takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini kaldırmış.
Tam vurmaya hazırlanırken adam
"Allahım" diye bağırmış.
Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş.
Bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık huzmesi adamın üzerine parlamış.
Çok derinden gelen ilahi bir ses adama,
"Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?" demiş.
Adam utanç içinde,
"Biliyorum bunca yıldan sonra dindar olmayı istemem haksızlık, ama belki ayıyı dindar yapabilirsiniz" demiş.
Ses
"Peki" demiş ve ışık kaybolmuş.
Nehir tekrar akmaya başlamış, her şey aksine dönmüş.
Ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirmiş ve konuşmaya başlamış:
"Allah'ım, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun verdiğin nimetlere."
Yayın tarihi: 17 Kasım 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/17//haber,5922981FC71C4D0B81AB936FD8D4174C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.