kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Ekim 2007, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
YÜKSEL AYTUĞ

TBMM TV'de belgesel yayınlanacak mı?

Pazartesi günü "Bu ne sorumsuzluk?" diye yazdım. Dağlıca'daki PKK baskını ile ilgili bazı haber ve yorumlarda işlenen "suçları", askerimizin güvenliğini tehlikeye düşürecek ifadeleri, cahilce yorumları sıraladım. Tüm meslektaşlarımızı bu "milli mesele" konusunda duyarlı olmaya çağırdım. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya çalışan kerameti kendinden menkul sözde uzmanların ekranda atıp, tutmalarına nasıl sinir olduğumu anlattım. İlk şokun atlatılmasının üzerinden ekrana sağduyu hakim olmaya başladı. Bana göre bu durumda RTÜK müdahalesine gerek yoktu. Bu sütunlardan defalarca "sansürün her türlüsüne karşı olduğumu" söyledim, söylemeye de devam edeceğim. Uydu ve internet teknolojisinin artık insanların parmaklarının ucunda olduğu bir dönemde, yayınlara sansür getirmenin bir anlamı da yok zaten. Ancak televizyon kanallarının bu "milli meseleye" gerekli duyarlılığı göstermesini ve "sorumluluklarını" yerine getirmesini beklemek de her vatandaşın hakkı. Zira spor programlarında bile bir yorumcu çıkıp, "Bu meseleyi çözmek için 15 Abdullah Çatlı yeter" diyecek kadar iş rayından çıkmıştı. Bu, teknik bir konu değil, öncelikle "duruş" meselesidir. Bu "duruş" için de RTÜK muhtırasını beklememek gerekir. Gelelim, meselenin traji-komik tarafına... RTÜK'ün kanallara gönderdiği "uyarı" yazısının mürekkebi henüz kurumamışken, devletin resmi kanalı TBMM TV, Meclis'te Dağlıca olayının en sert ve en ayrıntılı şekilde tartışıldığı oturumu "canlı" yayınladı. Yani devletin yasağını ilk delen yine devletin televizyonu oldu. Biliyoruz ki, RTÜK'ün TRT'ye yaptırım uygulama yetkisi yok. Ama eğer olsaydı, TBMM TV'nin yayınını birkaç günlüğüne durdurup, yerine "belgesel" yayınlatacaktı. Bana göre en uygun belgesel ise "Şanlıurfa sıra gecelerinde çiğ köfte yapımı" olabilirdi. Meclis'in tavanında çiğ köftelerin kıvamının test edildiği günlerin anısına...