Bir reklamı didik didik edip, ondan iki sayfa yazı çıkartmak ancak bizim köşenin müdavimlerinden, bankacı dostum Hakan Eracun'a yakışırdı. O da "yakışanı" yaptı... İşte Turkcell'in yeni reklamı için yazdıkları: Genç mühendis evinden çıkar ve ilk iş olarak arkadaşını görüntülü telefon ile arayarak yol durumunu öğrenir. Köprü trafiği sıkışıktır. Dış ses bu teknoloji ile alternatif yollardan işe çabuk gidebileceğimizi bildirir. O sırada telefon ekranında görünen saat 08.15'dir. Mühendis taksiye biner. Soru 1: Köprünün sabah sıkışık olduğunu bilmek için İstanbul'da yaşayan birisinin bu teknolojiye ihtiyacı var mıdır? Taksi yola devam ederken, iş yerindeki sunumunu evde unuttuğunu hatırlar ve evdeki bilgisayara bağlanarak sunumu telefonuna indirir. O sırada telefonun saati 09.15'dir. Soru 2: Hani işe alternatif yoldan gidecektin? Bir saattir yoldasın. Daha sonra şantiyede olması gerektiğini hatırlayarak toplantıya telefonu ile bağlanır. Toplantıya bağlanma anında telefonun saati 10.35'dir ve mühendis hala yoldadır. Ofise gelip işyerine geldiğinde - ki bunu binaya girdiği turnikelerden anlıyoruz- elinde çanta koridordayken, doğacak bebeğinin kız olacağını ultrason görüntüsü ile cebinden öğrenir. Ancak o anda da telefonun saati 14.35'dir. Evinden çıktığında köprü trafiği ile ilgilenen arkadaşın Anadolu yakasında oturup, Avrupa yakasında çalıştığını anlıyoruz. Soru 3: 08.15'de binilen bir taksi ile 14.35'de işe tam 6 saat 20 dakikada gelen mühendis arkadaşın Anadolu yakasındaki evinin Anadolu'nun hangi köşesinde olduğunu merak ediyoruz. Tahminen Konya-Karaman yolu üzerinde olmalı Soru 4: 6 saat 20 dakika bir mesafeyi taksi ile giden mühendisin ödediği taksi parası ve aylık kazancı ne kadardır? Bunca uygun kampanya varken kendine iyi bir cep telefonu alacağına neden öncelikle bir araba alıp taksi parasından kurtulmaz? Mühendis, bebeğin ultrason görüntülerini 35 dakika sonra ailesine gönderir. O sırada telefonun görünen saati 15.10'dur. Soru 5: Böyle önemli bir haberi bu kadar hızlı bir teknoloji varken 35 dakika sonra ailesine haber veren mühendis biraz ruhsuz mudur? Hiç mi heyecan duyup, bunu anında yapmaz? Saat 16.45'de komşusu evden sesler geldiğini telefon ile bildirir ve mühendis telefon ile evdeki kameralara bağlanır. Evde kötü bir durum yoktur da hamile eşi doktordayken görüştüğü zaman ile eve bağlandığı zaman arasındaki 2 saat 10 dakika içerisinde hala evde değildir. Bu durumda mühendisin evi Konya-Karaman yolundayken, doktorum muayenehanesi de muhtemelen Ankara Kızılay meydanındadır. Mühendis evden çıkar ve takside telefonundan maçı seyreder. Telefonun saati o anda 19.15'dir. Eve gelip arkadaşlarıyla cepten oyun oynadığında ise telefon saati 21.45'dir. Sabah 6 saat 20 dakikada geldiği yolu akşam nasıl olduysa 2 saat gibi kısa bir zamanda kat etmiştir. Bence burada teknolojide devrim yapıp, sabah 6 saatlik yolculuktan sonra hepimizin küçükken izlediği bir teknolojiyi kullanarak "Skati bizi ışınla" deyip, eve gelmiştir. (Bkz: Uzay Yolu dizisi, Mr Spock, Kaptan Kirk vs.) Tabii cinsiyeti belli olan bir bebeğin de hamileliğin dört ya da beşinci aylarında olması gerekirken, mühendisin eşinin dümdüz bir karına sahip olması yengimizin iyi beslenemediğine işaret. Bir de bunca yoğun telefon kullanımının iletişim vergisi ile oluşacak faturası da mühendise bayağı külfet verecek gibi. Benim onlara tavsiyem; mühendis işi ve telefonu bıraksın. Böylece hem taksi parasından hem faturadan kurtulur. Küçük bir yere yerleşsinler. Yenge daha dengeli ve iyi beslenir ve mutlu olurlar. Haa unutmadan, eğer çocuk sağlıklı doğarsa adını Selo koymayı unutmasınlar!
Bugünkü Tüm Yazıları
Bir TV reklamının anatomisi
Yayın tarihi: 14 Ekim 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/14/gny/haber,11E9DB3F3ED146B599CB80A20184A714.html
Tüm hakları saklıdır.