Yaşadığımız son olayların etkisiyle olsa gerek, pazartesi gecesi izlediğim tüm programlardan birer "toplumsal mesaj" çıkardım. Arka Sokaklar'da polis memuru Aydın, yaşadığı ekonomik bunalımı aşamayınca bir inşaata çıkıp, intihar etmeye karar veriyor. Müşfik komiserimiz Rıza Baba onu ikna etmek için yanına oturuyor ve diyor ki; "Bak Aydın kardeşim, şimdi aşağıya atlarsan bir çocuğu babasız bırakacaksın. Parasızlığın özrü olur ama babasızlığın olmaz..." O anda şehit askerlerimizin aileleri için başlatılan kampanyayı hatırlıyorum. "Bunun içine mutlaka şehit ve gazi polis aileleri de katılmalı" diyorum. Üç paraya göğüslerini hain mermilere siper eden polislerimiz için de bir şeyler yapılmalı. Polis Aydın, dizide dolmuşa binmeye hazırlanırken cebindeki paranın dolmuş ücretine yetmediğini görüp, karakoluna yürüyerek gidiyor. Geç kaldığı için de amirinden fırça yiyor. Çocuğuna okul için gerekli eşofman ve spor ayakkabısını alamayınca da "Ben nasıl babayım?" diyerek, intihara yelteniyor. Bu coğrafyada öyle çok Polis Aydın var ki... Köprü dizisinde mühendis Tekin ile nişanlısı Leyla o gece düğün yapacaklar. Yolda araçları bozuluyor. Tekin biraz çılgın ya, yardım gelene kadar yolda nişanlısıyla birlikte futbol oynamaya başlıyor. Leyla, kaçan topu almak için biraz uzaklaştığında PKK'nın döşediği mayına basıyor... Öğretmen Leyla ölecek mi, kalacak mı, haftaya göreceğiz. Bu arada dizide kullanılan araçların plakaları ilgimi çekiyor. Üzerlerinde şehir kodu olarak 96 yazıyor. Malum, 81 ilimiz var, 96 diye bir plaka yok. Mesaj açık: Mayın döşenen, tüm vatan sathıdır. Öyleyse hat-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır!.. Bıçak Sırtı'nda Mehmet (Mehmet Günsür), ağabeyinin ihbarıyla askere alınıyor. Bizimki isyanlarda. "Şimdi zamanı değildi" filan diyor. Oysa yurtdışından gelmiş. Askerliğini bedelli yapacak ve silah altına alınacağı süre 21 günü geçmeyecek. Gencecik fidanlarımız tezkerelerine 3 gün kala şehit düşerken, sınır boyundaki erler, terhis olmayı reddedip, tezkere bırakırken, bizim Mehmet, yeni açtığı barın başında bulunmak ve taze sevgilisiyle beraber olmak için 21 günlük askerlikten gocunuyor... Tüylerim diken diken... Biliyorum ki, onca Mehmetçiğin yanı sıra böyle çürük Mehmet'ler de var aramızda... (Bu arada şampuan reklamında saçları ahenkle dans eden Mehmet Günsür'ün, Bıçak Sırtı için asker tıraşı olduğu sahne de ilginç.) Ve Arena... Dağlıca'da askerlerimize kurulan hain pusuyu yöneten "Agit" kod adlı terörist Vahiyeddin Karay, daha önce Baykuş operasyonuyla ele geçirilen PKK ile bağlantılı uyuşturucu mafyasının liderinin amca oğluymuş!.. PKK'nın "beyaz"dan elde ettiği parayla topraklarımızı "kızıla" boyadığı zaten biliniyordu. Ama ilk kez bu kadar net bir şekilde "sobe"leniyorlardı! Sınır ötesi operasyonumuza karşı çıkan ve "icazet" vermeye kalkan Amerikalı ile Avrupalı, eğer evlatlarının zehirlenmesine göz yumacaksa, PKK'ya da göz yumsun. Ama kim bilir, belki de "duman altı" oldukları için gerçekleri göremiyorlardır. Pazartesi üç saat televizyon izledim. Ama kütüphaneler dolusu kitap okumuş gibi oldum!.. Televizyonun, gücü doğru kullanıldığında nelere kadir olduğunu bir kez daha gördüm!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Televizyonun verdiği ince dersler
Yayın tarihi: 24 Ekim 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/24/gny/haber,CB29044B550643FD9BFFA7733F427CC7.html
Tüm hakları saklıdır.