Temmuz'un son haftasında başlayan ve ağustos ayı ortasında doruk noktasına çıkan küresel piyasalardaki dalgalanmada iki aya varan bir toparlanma ve iyileşmenin ardından yeniden negatif bir döneme girdik. Dalgalanma ve sonrasındaki ABD Merkez Bankası'nın faiz indirimine gitmesiyle başladığına inandığımız finansal piyasalardaki
"düşe kalka gidişte" kalkış dönemini geride bıraktık. Amerika'dan başlayarak son dalgalanmanın etkisiyle 3. çeyrekte şirket kârlarının kötü gelmesi ve ABD Merkez Bankası'nın ay sonundaki toplantısında faiz indirme ihtimalinin azalması, geçen haftadan itibaren düşüş dönemini başlattı. Piyasanın nabzını iyi yansıtan Oynaklık Endeksi VIX 16 Ağustos'ta 37.50 ile son yılların en yüksek düzeyine çıkmışken 11 Ekim'de 16.08 düzeyine gerileyerek normalleşmeyi yansıtıyordu. Nitekim aynı gün Dow Jones Endeksi 14.198 ile tarihinin en yükseğine çıkmıştı. Sonraki gün Türkiye bayram tatiline girdi. Ama ilk işlem günü 15 Ekim'de dışarıdaki bu rekor içeriye yansıdı. İMKB Endeksi 58.864 puana veya 4.90 cente ulaştı.
-
En çok kazanç çelikte- Bu rekor İMKB'nin 8 Ekim 2001'de başlayan uzun vadeli çıkış döneminde endekslerin yani sektörlerin yaptığı prime bitişikte yer verdik.
En çok kazandıran sektör bankalar veya sigorta değil, dolar bazında yüzde 2.112 ile metal ana sanayi. Yani bu dönemde dünya ekonomisine hakim olan eğilim. Çin'in öncülüğünde üretim artışı, demir çelik talebi, Türkiye'de metal ana sektörüne kâr ve borsa performansı olarak yansımış. Bankaların artışı yüzde 1.507, sigorta sektörünün ise yüzde 1.558 düzeyinde.
-
Dışarıda hava döndü- Piyasaların rekor kırdığı bir günde
Fed Başkanı Ben Bernanke'nin konuşmasından ay sonundaki toplantıda faiz indirimine gitmeyebileceğinin ipuçları alındı. Üzerine bir de şirketlerin açıklanan bilançolarında zararlar ortaya çıkması eklendi. Dışarıda hava bozuldu. Haftanın son gününde ABD piyasaları yüzde 2.6 ile son zamanların en yüksek günlük düşüşlerinden birini yaşadı. VIX Endeksi de 22.96'ya yükseldi. Türkiye piyasaları da dışarıya paralel hareket ederek ama Kuzey Irak'a asker gönderilmesini öngören tezkerenin de etkisiyle ciddi kayıplara uğradı. İMKB Endeksi hafta başındaki 58.864 düzeyinden hafta sonunda 55.130'a veya 4.63 cente inerek yüzde 6.7'ye varan bir değer kaybı yaşadı.
-
Ay sonunun önemi- Dışarıda 9 aylık şirket bilançoları açıklanmaya ve bazılarında yüksek zararlar çıkmaya devam edebilir. Buna bağlı piyasalarda yeni kötüleşmeler olabilir. Düşe kalka gidişin düşüş dönemi etkisini ay sonuna, Fed'in faiz kararını vereceği toplantıya kadar sürdürebilir. O tarihe kadar bilançolar gelmeye devam edecek. Yani bir yerde piyasaları yatıştırmak veya toparlamak yine merkez bankasına kalacak. Belki piyasalardaki bozulmada bunun da bir etkisi olmuştur.
Çünkü rekorlar sürseydi ay sonunda faiz indirimi gelmeyebilirdi. Bu nedenle faiz artırma ihtimali rekorlar kırıldığı sırada vadeli piyasalarda yüzde 70'lerden yüzde 20'lere kadar gerilemişti. Piyasaların kötüleşmesiyle faiz indirimi ihtimali yeniden yükselişe geçti. Kötüleşmenin boyutu büyürse Fed'in ay sonundaki faiz indiriminin oranı da ağustosta olduğu gibi, artabilir. Yüzde 0.25 yerine yüzde 0.50 bile olabilir.
-
Askeri operasyon etkisi- Dışarıdan esen olumsuz havaya bir de Türkiye'de hafta sonu terör konusundaki gelişmeler eklendi. Cuma günkü Amerika'daki sert düşüş henüz yansımamışken hafta sonu gelişmeleri Irak'a askeri operasyon ihtimalini çok artırdı. Böyle bir operasyonun fiilen başlaması, biçimi ve boyutunun etkileri elbette farklı olabilir. Ancak
asıl ABD ile Irak'ta karşı karşıya gelme veya ABD'nin bu operasyona ne ölçüde izin vereceği Türkiye'yi ve piyasalar ile ekonomiyi etkileyebilir. Askeri operasyonun durumuna ve seyrine göre, piyasaların ve ekonominin ciddi ve kalıcı hasar görmesi de söz konusu olabilir. Türkiye hem dış piyasaların hem de askeri operasyonun kıskacında ve baskısında bir dönem yaşayabilir. Askeri operasyon etkisi ve baskısı arttıkça da, Türkiye piyasaları ve ekonomisinin küresel piyasalardan
negatif anlamda ayrılma ihtimali artabilir. Askeri, siyasi ve diplomatik cephedeki bir savaşın finansal piyasalarda ve ekonomide bir yansıması pekala olur.
- Sonuç- "Biz, istediğimiz gibi değil, imkânını bulduğumuz gibi yaşarız." Menander
Yayın tarihi: 22 Ekim 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/22//haber,A9B3751310454AE1B1909937B678059E.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.