kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Ekim 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Bahçeli'den örgütüne sağduyu çağrısı

MHP lideri Devlet Bahçeli, göreve geldiği günden bu yana toplumsal gelişmeler karşısında, "sakin güç" özelliğini hep gösterdi.
Bireysel olarak sergilemekte kalmadı, teşkilatını da aynı yöne çekmeyi başardı.
Mersin'de, Trabzon'da yaşanan büyümesi muhtemel olaylar karşısında bunu ispatladı.
MHP lideri bu tavrını dünkü sohbetimizde de sürdürdü.
Dağlıca'da yaşanan terör olayına karşı toplumda oluşan tepkiye öfkesini gösterdi, ancak sağduyulu bir yaklaşımını sergiledi.
Önce, durum tespiti yaptı:
"Yaşanan gelişmeler karşısında bir de şehit sayısının artması hali toplumda öfke yaratıyor."
Sonra, olası gelişmelere dikkat çekti:
"Toplumda oluşan bu öfke kontrolsüz gelişirse istenmeyen noktaya gider. Beklenmeyen, öngörülmeyen gelişmelere sahne olur..."
Toplumsal tepkinin yükselmesinde hükümetin de rolü olduğunu belirterek, uyarısını yaptı:
"Türkiye'nin tepkisi tezkerenin kullanılmasına bağlı olarak yükseliyor. Bir an önce tezkere ile ne düşünüldüğü konusunda toplum bilgilendirilmeli. O şekilde tepkiler kontrol altına alınır. Yoksa yarın bir gün tepki çok daha büyük bir noktaya gider."

İtidal çağrısı
Bahçeli, bunu söylemekle birlikte ilk sıraya MHP örgütünü koyarak herkese "sağduyu çağrısında" bulundu:
"Biz de teşkilatımıza da itidal çağrısında bulunuyoruz. Kendilerini de uyardık. Bu tepkiler, kışkırtmaya varmamalı. Herkes tepkisini koyarken, provokasyonlara da dikkat etmeli..."
Başbakan Erdoğan'ın "ülke sınır ötesi operasyona kilitlendiği için tezkereyi çıkardıkları" yönündeki sözlerini de eleştirdi:
"Demek ki siyasal iktidardan önce toplum tehlikeyi fark etmiş..."
ABD'den Türkiye'ye "operasyonu birlikte yapalım, Irak'a girmeyin" telkinlerine de Bahçeli'nin yaklaşımı şöyle oldu:
"Zaten ABD, Irak topraklarındaki tek güç. O zaman gereğini, üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirmesi lazım. İster tek başına yapar, ister Türkiye ile birlikte. Ama bir an önce yapmak zorunda. İnşallah bu sözleri de oyalamak için değildir..."