kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Ekim 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
NAZLI ILICAK

Bayramlık

Çocuklar en yeni elbiselerini giymiş, büyüklerinin ellerini öpmeye ve bayram harçlığını almaya gidiyorlar. Ev ziyaretçilerle dolup taşıyor. Birlikte sofraya oturuluyor. 7'den 70'e ailenin bütün fertleri bir arada bulunmanın mutluluğunu yaşıyor.
Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer... Maalesef büyük kentlerde bu tablolara artık pek rastlanmıyor. En azından benim çevremde, bayram oldu mu, herkes, şehir dışına kaçmaya bakıyor. Tabibu geleneği sürdüren insanlar da var. Onlara ne mutlu!
Sevgili okurlarım, sizlerle, buruk bir bayram hikâyesini paylaşmak isterim.
Çocuklar sokakta oynuyordu. Yaşlı bir adam, aralarından birine seslendi: "Bana yardımcı olabilir misin?"
Küçük kız 7-8 yaşlarındaydı; kıyafeti eski püsküydü. Adam, çocuğun saçlarını okşadıktan sonra, "Vitrindeki kabanı giyer misin? Bakalım üzerine uyacak mı?" dedi.
Çocuk, "Acaba rüyada mıyım?" diye düşündü. O hep yıpranmış kıyafetler giymeye alışmıştı. Bayrama 3 gün vardı ama, paraları olmadığı için, ailesi ona yeni elbiseler alamayacaktı. Satıcı, kemik düğmeli kırmızı kabanı fakir kıza giydirdi. Çocuk, oyunu bırakıp geldiği için, rengarenk misketleri elinde tutuyordu. Düşmesinler diye kabanın cebine koyuverdi.. Aynada "Ne güzel oldum; kırmızı bana ne kadar yakıştı" diye kendisini seyrederken gözleri mutluluktan ışıl ışıldı. Birden yaşlı adamın sesini duydu: "Bu kabanı torunuma alıyorum. Kendisine sürpriz yapacağım için senin üzerinde denedim."
Küçük kız aynaya son bir defa baktı ve sonra üzerindekileri çıkararak, sessizce dükkândan ayrıldı. Arkadaşları "Haydi oyuna devam edelim, nerede misketlerin?" diye sordular.
Gözlerinden süzülen inci gibi yaşları arkadaşlarından kaçırmaya çalışırken, "Onlar bu elbiselere yakışmayacak kadar güzeldi; bayramlık kabanımın cebine sakladım" cevabını verdi.
Yanı başımızda, hikâyede anlatıldığı gibi boynu bükük çocukların yaşadığını aklımızdan çıkarmayalım. Ve bilelim ki, biz imkânlarımızı ne kadar başkalarıyla paylaşırsak, Allah da o kadar bizim yüzümüzü güldürür.
Hepinizin Ramazan Bayramı'nı tebrik eder, manevi boşluk içinde olanların huzur ve sükûnete kavuşmalarını dilerim.