Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne aday olarak teklif edilen birbirinden kıymetli üç ismin de beğenilmemesini, ülkemiz açısından rencide edici bulmuştum. Özellikle Prof. Mustafa Erdoğan'ı iyi tanırım. Her konuda bilgisi olan, çalışkan, fikir namusuna sahip, Türkiye'nin yetiştirdiği en değerli anayasacılardan biri.
Sonradan farklı bir durum ortaya çıktı. Meğer seçici bir komisyon kurulmalı ve gazetelere ilan verilerek aday adayları tespit edilmeliymiş. Haydi iç siyasette bütün liderler tek belirleyici olmaya alıştı; istediğini liste başı yapıyor, dilediğinin üzerini çiziyor. Ama, uluslararası standardın bir usulü ve erkânı var. Acaba, Dışişleri Bakanlığı bunu bilmiyor muydu? Biliyordu da,
"Nasıl olsa gözden kaçar" diye mi düşündü? Ne olduysa oldu, işin sonucunda, hem değerli adaylar rencide edildi, hem de Türkiye, mahcup duruma düştü.
Yayın tarihi: 4 Ekim 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/04//haber,CDD386E5E5A648D3ADB0E60857969AF8.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.