kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Ekim 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Terör doruktaysa borsa neden zirvede?

Normalde bunun tersi olması gerekirdi. Ülke içinde terör olayının son yılların en üst düzeyine varması, sayısı 10'larla ifade edilen askerlerin şehit olması, her ülkede borsayı, piyasaları etkiler. O ülkeyi, hayatı ilgilendiği için etkiler. Bizim borsayı da şöyle bir yokladı. Bu nedenle önceki gün pek iyi geçmedi ve hafif düşüşle kapattı günü. Ne zaman ki bir dış askeri hareket olmayacağı anlaşıldı, borsa bir ölçüde rahatladı. Üzerine bir de elektrikte otomotik zamma geçiş kararı eklenince ilgili hisselerin yükselişiyle borsa son günlerdeki tırmanış eğilimine geri döndü.

- Yatırımcı tabanı değişti- Borsanın bu Güneydoğu terör olaylarına ve Kuzey Irak'a operasyon ihtimaline oldukça duyarsız kalmasında yatırımcı tabanının önemli ölçüde değişmesinin de rolü büyük. Beş altı yıl öncesinde olduğu gibi eğer borsanın yüzde 60-70'i hâlâ yerli kişisel yatırımcılardan oluşsaydı dalgalanma ve etkilenme daha büyük olurdu şüphesiz. Şimdi ise borsanın yüzde 72'si yabancılara ait. İç ekonomik ve politik gelişmelerden, yerel olaylardan etkilenme eğilimleri ve duyarlılıkları çok daha az. Çünkü yatırımcılar uluslararası, sadece Türkiye'ye yatırım yapmış değiller, risklerinin sadece bir kısmı burada, üstelik de kurumsal bir yapıda. Asıl olarak dünyadaki gelişmelerden ve küresel piyasalardan etkileniyorlar.

- Motor sektörler- Dünyada da gelişmekte olan piyasalar şu sıralar sığınılacak liman özelliği kazanmış. Hemen hemen bütün gelişmekte olan piyasalar tarihi fiyat düzeylerine yükseldi. Türkiye'nin uzun bir süredir birlikte anıldığı, hemen hemen aynı seviyelerde gezindiği Brezilya Borsası ise çoktan 60 binin üzerine çıktı. Türkiye'nin siyasi riskleri de azaldığına göre borsasının önündeki engeller ortadan kalktı.
Üstüne üstlük dünya finansal piyasalarında bankacılık sektörünün sağlamlığı, likit olması, mortgage kağıtlarına ve hedge fonlara yatırım yapmamış olması da önemli bir kriter. Türkiye bankaları da tam bu aranan özelliklere sahip. Bunun için de son günlerdeki borsa rallisinin motor görevini bankalar çekiyor. Tabi Türkiye'nin dünyada en yüksek faizi veriyor olması ve bu faizin mevcut koşullarda önümüzdeki dönem düşme eğilimine girmesi de banka ve elinde hazine kağıdı bulunduran şirketlere prim yaptırıyor. Bu flaş sektöre, dün otomotik zam kararı ile elektrik sektörü de eklenince motor sektör sayısı ikiye yükseldi.

- Yabancı belirler- Borsa 2000 yılı başındaki 3.79 cent'lik düzeyini temmuz ayında aşmasıyla geçmişiyle fiyat bağlarını önemli ölçüde koparmıştı zaten. Yatırımcı tabanının yerli kişisel yatırımcılardan yabancı kurumsal yatırımcılara dönüşmesi, şirketlerin AB ve dışa açılma gerçeği karşısında ölçek olarak büyümeleri ve yabancı evliliklerine gitmesi, borsanın ortalama fiyat düzeyini gösteren İMKB-100 Endeksi'nin 3.79 cent sınırını bir hayli aşmasına yol açtı. Bunu zaten temmuz ayında yazdığımız yazıda beklediğimizi kaydetmiştik. Borsanın fiyat düzeyi olarak nereye gidebileceğine büyük ölçüde yabancı yatırımcılar, onlar da küresel piyasaların atmosferinde karar verecekler. Dünkü hareketle 3.79 cent düzeyi 4.87 cent'e kadar yükseldi.

- Düşük dolar etkisi- Ancak bugünün dolarının da 2000 yılındaki dolar olmadığını kaydedelim. O tarihteki bir dolar bir euroya eşitken bugünkü bir dolar 0.70 euro ediyor. Dolayısıyla doların dış değerinde meydana gelen aşınmayı da borsanın genel fiyat düzeyini dolar bazında ölçerken dikkate almakta yarar var.
Dış piyasalar iyiyse, yabancı yatırımcılar Türkiye'den vazgeçmiyorsa, terör dorukta da olsa, önemli yerel sorunlar da ortaya çıksa, borsa pekala yeni zirveleri deneyebilir. Ancak küresel piyasaların rüzgarıyla hereket eden yabancıları, gün gelir olumlu şoklar meydana gelse bile, Türkiye'de tutmak mümkün olmayabilir.

- Sonuç - "Dünya bir tahterevallidir." Montaigne