Emin Çölaşan neden işten atıldığını, kendisine göre açıklayan bir kitap yayınladı. Aydın Doğan'ın, hükûmetten bazı beklentileri olduğu için, Hürriyet'ten kovulduğunu ileri sürüyor. Oysa Doğan'ın, Çölaşan'dan uzun yıllardan beri kurtulmak istediğini iyi biliyorum. Ama, bugün yaptığı gibi, aleyhinde bir kampanya açacağını düşünmesi, elini kolunu bağlıyordu.
Benim bildiğim başka gerçekler de var: Aydın Doğan, 28 Şubat'ta askerlerin bile baskısını göğüsleyerek, yazarlarına sahip çıkmıştı. Aynı dönemde, Emin Çölaşan, köşesinde, sözde
Şemdin Sakık'ın itiraflarına dayanarak, ama aslında, askerin kulağına fısıldadığı kasıtlı bilgiler doğrultusunda,
Mehmet Ali Birand'ın ve Cengiz Çandar'ın PKK yandaşı olduğunu yazıyor, İnsan Hakları Derneği Başkanı
Akın Birdal'ı da suçluyordu. Birand işten atıldı, Akın Birdal suikaste uğradı.
Komuta heyetinin hazırladığı darbe planını deşifre eden ve dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora. Özden Örnek'in anılarından bazı bölümleri yayınlayan Nokta dergisinin kapatılmasına, Genel Yayın Müdürü Alper Görmüş'ün yargılanmasına da Çölaşan hiç sesini çıkarmamıştı. Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Öte yandan, Çölaşan, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in çağrısına rağmen
karısıyla birlikte mal varlığını açıklamamakta direniyor. Neredeyse,
"Ele verir talkını, kendi yutar salkımı" diye düşünmeye başlayacağız.
Medya patronluğu ile işadamlığı at başı gittiği için Türkiye'de sıkıntı yaşandığı doğru. Ama Çölaşan hiçbir zaman bu konulara temas etmedi. Tekelleşmeye ve medyada sermaye yoğunlaşmasına karşı çıkmadı. Bugün de sadece
benlik kavgası veriyor; fakat bunu bir
demokrasi mücadelesine çevirmeye çalışıyor.
Bugünkü Tüm Yazıları
Besle kargayı oysun gözünü
Yayın tarihi: 9 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/09//haber,679EF0BCAD05486593E93C185D03CF95.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.