Uluslararası piyasalardaki dalgalanmaların etkileri şekillenmeye başladı. Gelişmiş ülkelerde, dünya çapındaki bazı bankalar üçüncü çeyrekte ciddi zararlar açıklamaya başladı . Yılsonunda durum daha iyi anlaşılacak. Bankaların zararları davranışlarına da yansıyacak. Daha ihtiyatlı ve seçici olacakları beklenmeli. ABD ve Avrupa'nın gündeminde banka sahipliğinin yeniden şekillenmesi konuşuluyor.
Yurtdışındaki bankaların sahiplik yapılarındaki değişiklikler bizi de yakından ilgilendiriyor . Mevcut durumda 33 mevduat bankasından 24'ü yabancı sermayeli veya yabancı sermaye ortaklı .Kamu bankaları ile Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu yönetiminde bulunan 5 mevduat bankası ile ortaklık görüşmeleri devam eden bankaları da dikkate alırsak,
doğrudan yabancı ortağı olmayan banka sayısı sadece 4 tane kaldı . Yabancı ortaklı bankaların yurtdışında yerleşik ortaklarının mali yapısında, ortaklık yapısında veya politikalarında değişiklikler ülkemizi de yakından ilgilendirmekte. Gelişmeler, finansal sektörde son 50 yılda yaşadığımız yapı değişikliğinin çok daha hızlısının önümüzdeki yakın dönemde yaşayacağını işaret ediyor.
Banka sahipliğinde ön plana çıkan G-7 olarak bilinen sanayileşmiş ve gelişmiş ülkelerin bankaları. Bu ülkelerin ortak özelliği güçlü bir sermaye birikimine, finansal sektöre ve dünya çapında faaliyet gösteren güçlü özkaynakları bulunan finansal kurumlara sahip olmalı. Uluslararası ekonomik ilişkiler geliştikçe ve büyüdükçe, bu ilişkide güçlü konumda olan ülkelerin finansal kurumları da uluslararası nitelikte kurumlar haline geldi. Bu kurumların gözetimi ve denetimi çok daha karmaşıktır ve zorlaşmıştır.
Faaliyet gösterdikleri herhangi bir ülkede yaşadıkları sorun finansal kurumun mali bünyesini tehdit eder hale geldi. Son zamanlarda gelişmiş ülkelerde yaşanan sorunlar, uluslararası finansal kurumların faaliyetlerinin büyük bir bölümünün bu ülkelere yoğunlaşması nedeniyle konu çok daha karmaşık hale geldi. Ülkemizde faaliyet gösteren bir bankanın performansı ne kadar iyi olursa olsun, uluslararası alandaki performansı da çok yakından izlenmeli ve değerlendirilmelidir. Yoksa başımıza beklenmedik yeni dertler açabilir.
Bu nedenlerdir ki Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun yabancı yatırımcıların Türkiye'deki bankacılık faaliyetlerine ilişkin izinleri çok dikkatle değerlendirmesi ve kılı kırk yaran titizlikle karar verilmesi çok doğal . Türkiye'ye gelmek isteyen bankaların Türkiye için değil, iş yaptıkları diğer ülkelerdeki stratejilerinin ne olduğunun bilinmesi, faaliyette oldukları diğer ülkelerin denetim yaklaşımları, herhangi bir ülkede karşılaştıkları sorundan dolayı Türkiye'deki faaliyetlerinin nasıl etkileneceğinin değerlendirilmesi son derece önemli hale geldi. Sadece bizde yaşanan sorunlarla değil, dışımızda yaşanan sorunlarla da yakından ilgilenmek ve gerekli tedbirleri almak zamanı. Uluslararasılaşma ekonomik ilişkilerde sadece güzellikleri değil, sorunları paylaşmayı da öğretiyor.
Yayın tarihi: 9 Ekim 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/09//ayaydin.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.