Gerçekten şu mantığı anlayamıyorum:
"Mahalle baskısı yüzünden, zamanla, başı açıkları da örtünmeye zorlayanlar çıkabilir..." Dikkat ederseniz ortada, sadece bir varsayım mevcut. Çıkabilir de, çıkmayabilir de... Buna mukabil, başörtülülerin üzerinde fiilen bir baskı var.
"Farz-ı mahal, ya mahalle baskısı olursa" deyip, mevcut baskıyı kabullenenlere şaşmamak elde değil.
Kimisi de çıkıp,
"Başörtüsü sorunu yoktu; konu siyasallaştı, bu sebepten kavga çıktı" diyor.
Siyasallaştığını kabul etsek bile, bu işte dahli olmayan tesettürlü kızların niçin hakkı yeniyor? Ayrıca, haksızlığa veya baskıya maruz kaldığını düşünenler, taleplerini siyasete taşırlar. Siyasetçi de buna sahip çıkar. Dolayısıyla, siyasallaşma istenmiyorsa, çare baskıyı sürdürmek değil, özgürlük vermektir.
Bence üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakırsak, Malezya'ya filan benzemeyiz. Hiçbir çağdaş ülkenin üniversitesinde
"türban" yasağı bulunmadığına göre, olsa olsa Almanya'ya, Fransa'ya, İngiltere'ye, İtalya'ya, Hollanda'ya... benzeriz.
Yayın tarihi: 27 Eylül 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/27//haber,74D3D860E7624FEB9175DBC86DD82382.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.