Malezyalaşmak

Türkiye sivil anayasa tartışmalarıyla birlikte model tartışmasına da girişti.
Milli Görüş'ten gelip muhafazakâr demokrat olduğunu söyleyen bir partinin hazırladığı anayasa taslağına karşı tepkiler türban serbestisi üzerine odaklaştı.
Aslında üniversitede türbanın serbest olması hemen herkesin üzerinde anlaşmaya vardığı bir konuydu.
Ancak Türkiye'de güçler dengesini değiştirebilecek bir anayasa gündeme gelince, kısa süre öncesine kadar eğitimde türbana "Evet" diyenler, şimdi "Henüz zamanı değil, erken" demeye başladı.
Buna bir de Malezya'nın bir bölgesinde ramazanda yemek yeme yasağı haberi denk gelince, kafalarda "Malezya gibi olur muyuz" kuşkuları yaratılmaya başlandı.
Herkesin bildiği bir gerçek var.
Her ülkenin kültürel özellikleri, hukuk yapısı, tarihi geçmişi farklıdır.
Bu geçmiş o ülkenin bugününü olduğu gibi yarınını da belirler.
Bu ülkenin asırlara dayanan bir modernleşme projesi mevcut.
Bu proje içinde zaman zaman Japonya modeli gündeme geldi ama Malezya hiçbir zaman Türkiye için bir model olmadı, olamaz.
Türkiye kendine asırlardır Batı'yı model almasına, yasalarını, giysilerini, müzik tarzını Batı'dan kopyalamasına rağmen bir İngiltere, Fransa gibi olamadı.
Çünkü farklı tarihi bir geçmişten geliyor.
Bugüne gelince, iktidar partisi anayasa taslağını, modernleşmeyi sadece maddi ve teknik anlamda alıp kültürel unsurları değiştirmek için yaptığını savunmuyor.
Yani, Ziya Gökalp, Namık Kemal ve arkadaşlarının istediği gibi, Batı'nın sadece teknik üstünlüğünü almakla yetinip kültürel unsurlarını tamamen dışarıda bırakmaktan yana değiller.
Üstelik hukuk reformlarını Batı Kulübü'ne girmek amacıyla yapıyorlar.
Türkiye'nin elit laik kesiminden farklı olarak bunu yaparken kimi kültürel İslami değerleri korumamız gerektiğini savunuyorlar.
Onun için onlar muhafazakâr.
1960'larda Amerika'da Domino Teorisi çok modaydı.
Amerika'nın şahinleri "Vietnam'dan çekilirsek, bütün Asya ülkelerinde rejimler birer birer devrilip komünizme geçer" iddiasını gündeme getiriyordu.
Bu teori gereksiz yere binlerce Amerikan gencinin Vietnam'da can vermesine yol açtı.
Oysa Vietnam yıllardır sömürge yönetimine direnen bir ülkeydi ve özgürlük ve bağımsızlık peşindeydi.
Vietnam savaşı kazandı, bağımsızlığına kavuştu ama Asya ülkelerinin kalanı sosyalist olmadığı gibi tüm dünyada sosyalist rejimler çöktü.
Bugün Türkiye'de sivil anayasa girişimini "Malezya örneğiyle baltalamak" isteyen kesimlerin cevabını araması gereken soru şudur:
Yıllarca baskıcı bir anayasaya karşı çıktınız.
Bu anayasa solcular kadar İslamcılara da karşıydı.
Ama İslami temele dayanan hareket giderek güçlendi ve oradan çıkan bir parti sonunda iktidara geldi.
Baskı ve korkuyla sadece kendinizi küçültürsünüz, başkalarının büyümesini önleyemezsiniz.