Türkiye gerçeküstü bir dönemden geçiyor gibi. Sıradan çıkıp tekrar geri dönen generaller, Hayrünnisa Hanım'la köşe kapmaca oynayan subaylar, her konuyu rejim meselesi yapanlar, milletvekili dokunulmazlığını vekilin partisine göre uygulayan mahkemeler...
Bu listeyi uzatmak mümkün.
4.5 yıllık iktidarının ardından yine büyük bir çoğunlukla başa gelmiş bir parti var.
Ekonomide işler yolunda gidiyor.
Terör zaman zaman başını kaldırıyor olsa bile seçim öncesi döneme göre hız kesmiş vaziyette.
Bölge adına siyaset yaptığını söyleyen partiler de, Türkiye'nin milliyetçi kesimini ve duygularını temsil ettiğini söyleyen parti de Meclis'te ve bir arada çalışıyorlar.
Yani, dışarıdan bakıldığında her şey yolunda gibi görünüyor.
Ama sürekli üstüne oynanan korkularımız var. Sürekli bir korku tahriki bombardımanı altında yaşıyoruz ve hükmümüzü eldeki verilere göre değil, korkulara göre veriyoruz.
Yıllarca "Bu kış komünizm gelecek" sendromuyla yaşadık.
Sol ve sola ait olan her şey cezalandırıldı, hatta imha edildi.
Sonuç ne: Yüzde 20'yi başarı kabul eden ve sosyal demokrat olduğunu iddia eden partiler. Rejim bekçiliği yaptığını ileri sürenler, bugüne kadar verdikleri her kararda yanıldı.
Kime cephe açtılarsa o güçlendi.
Her konu rejim meselesi haline getirildi ve gele gele bu noktaya geldik.
Hala eski üsluplarını sürdürmek istiyorlar.
Halbuki o sürekli yenilgi getiren bir taktik.
Yakın geçmişten ders almadıkları için zayıflatmak istedikleri kesimi daha da güçlendiriyorlar. Türkiye bu saçma gerilim yüzünden bir türlü normalleşip işine bakar hale gelemiyor ne yazık ki.
Yayın tarihi: 21 Eylül 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/21//haber,A5D47B46BF1F4B56A04A064486E174DE.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.