İstanbul'da belirli isimler bir araziyi alıyor, sonra orijinalinden çok fazla inşaat izni alarak büyük paralar kazanıyor.
Bu inşaat izinlerinin hep aynı isimler çevresinde dolaşması elbette düşündürücü.
Mahalle baskısı daha çok ruhsat işlerinde görülüyor anlaşılan ve parti farkı tanımıyor.
Bu bir çeşit kamu kaynaklarının yağmasıdır.Çünkü kamu, inşaat alanını tek taraflı olarak çoğaltıp inşaat sahibine rant aktarıyor, kendisi ise bu zenginleşmeden hiçbir pay almıyor.Çevre düzeninin bozulması, yeşil alan kalmaması, trafiğin altüst olması da cabası. Burada en doğru çözüm yolu CHP lideri Deniz Baykal'ın seçim öncesi gündeme getirdiği yaklaşımdır.
Bir yatırımcı, aldığı arsaya ilk halinden yüksek bir inşaat izni almayı başarırsa, aradaki farkı mutlaka kamuyla paylaşmalıdır.
Aksi halde her inşaat ruhsatı tartışılır, kafalarda soru işareti yaratılır ve haksız zenginliklere yol açılmış olur.
Belediye başkanları, imar komisyonu üyeleri ve kamunun arazisini özel şirketlere veren sorumluların bu konuda söyleyecek bir çift sözü vardır diye ümit ediyorum.
Yayın tarihi: 23 Eylül 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/23//haber,46EE01E3683F47D6922FB3F119F15D55.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.