kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Pazar SABAH 
KAZIM KANAT

Bodrum insanı iyileştiriyor

Son yıllarda Bodrum'da teknede yaşamı seçenler kervanına katılan Neco, yeni hayatının onu tansiyon hastalığından ve ilaçlardan kurtardığını söylüyor.
Bodrum'da denizciler kahvesinde bir akşamüstü... Üç bayan o tatlı kıkırdamalarıyla gülüşüp sordu: "Bodrum'a geldik, aklımıza sen geldin. Sahi bizler de senin gibi Bodrum'da teknede tatlı bir hayat yaşayabilir miyiz?" Bu kez ben kıkırdadım: "Bodrum'da yaşamak istiyorsanız, evliyseniz kocanızı boşayın, bekârsanız derhal evlenin. Evlenemiyorsanız derhal bir sevgili edinin. Teknede yalnız hayat çekilmez!" Öyle çok güldük ki... Hele bayanlardan birinin: "Acaba kaç sevgilimiz olması gerekiyor?" sorusu, ipleri kopardı. Diyorum ya; Bodrum'a gelen her kadın, özgürlüğünü ilan ediyor. Bodrum'a gelen her kadın, mutluluğu kovalıyor. Sahi, teknedeki hayatım bir özlem mi? Bir koyda yalnız yaşamak, küçük bir tekneyle açılıp, balık tutmak bir özlem mi? Evet... Onca tanıdığım insanın Bodrum ve marinadaki teknesine sığındığını gördüm.

MÜMTAZ HOCA TEKNEDE
Sessizlik... Yalnızlık... Evet... Şaşırmayın, ama mutluluk! Benim yan komşum Profesör Dr. Mümtaz Soysal... Türk siyaset dünyasının en seçkin ismi olan Mümtaz Hoca, tek başına, teknesi Hanım'ın her sorununu çözdü. Çözerken de müthiş mutlu oldu. Yardım önerimi ise "Bu işler, bana mutluluk veriyor," diyerek kabul etmedi. Öteki komşum ise Gazi Üniversitesi'nden iki ünlü sanatçı... Piyanist Çetin dostuma 'Mozart emmi', Yasemin Hanım'a ise 'Çıplak ayaklı kontes' ismini taktım. Benim bu sözlerim, onları öyle çok güldürüyor ki... Karşı komşum ise benim seçkin dostum Neco... Aramızdaki tek sorun şu; Beşiktaş her maç kaybedişinde, hırsını benden çıkarıyor. Öyle ki teknesinin direğinde dalgalanan Beşiktaş bayrağını gösterip, "Bu çocuklar beni öyle çok üzüyor ki," diyor. Ama bas bariton sesiyle! O harika ses, şimdilik sustu. Buna dostları öyle çok üzülüyor ki!.. Orkestra şefi Önder Bali'nin, "Türkiye'deki üç büyük sesten biri.." dediği Neco, bir yıl sonra sahnelere dönecek. Bir şey daha... Neco bana şu ikinci hayatının küçük bir sırrını verdi: "Ben bir tansiyon hastasıydım. Şimdi ise ilaç bile kullanmıyorum. Her şey mükemmel," dedi.

MARİNADA YAŞAM KEYFİ
Size özel bir sır. Sevgili Neco'nun harika bir köpeği var. Benim Kaptan, teknede hep sorun çıkarıp, beni kızdırıyor ya... Neco'nun köpeği ise inanılmaz sakin. Ne zaman görsem Neco'nun teknesi Paserela'nın önünde uyuyarak nöbet tutuyor! Bir özel komşum ise ağabeyim Ziya. Kendi teknesi Jully'yi bırakıp benim tekneme yerleştiği için fazla yorum yapamayacağım. Ama marinadaki yaşantımda elbette Ömer ve Metin müdürlerin sıcak ilgileri de var. Aydemir ile Erdinç'in yardımlarını ise hiç unutamam. Ne zaman başım sıkışsa, dost ellerini hep uzatırlar. Ama ben de onlara bir kez elimi uzattım ve marinada efsane oldum. Efendim, marinanın en garip teknesi Zeyna... Motor yat değil. Yelkenli hiç değil. "Peki nedir?" derseniz, "Denizde yüzen modern küvet," derim. İşte bu modern küvet, Akvaryum Koyu'nda demir alırken arızalandı. İçinde bulunan Aydemir ve Erdinç, eşleriyle denizin ortasında zor durumdaydı. Zeyna'yı yedeğime alarak marinaya getirdim ya... İki eski denizci Aydemir ile Erdinç'in karizmasını çizdim. Yani marinadaki gerçek kahramanlar ben ve teknem Meleğim!..