AK Parti'de "Kohl modeli"

4 Ağustos cumartesi günü TBMM'de milletvekili yemin töreni vardı. Meclis, yeni döneme iyi bir başlangıç yaptı. Tabii bu tabloda 22 Temmuz Seçimi'nde AK Parti'nin Güneydoğu Anadolu'da gösterdiği performans da etkili oldu. Bölgesel ve etnik karakterli DTP'nin karşısında merkez partisi kimliği ile sadece AK Parti'nin ayakta kalması çok önemliydi. Ekonomideki riskleri analiz edenlerin her fırsatta hesaba kattığı "terör" faktörünün, bundan sonra farklı bir değerlendirmeye tabi tutulacağı görüldü. Nitekim Diyarbakır Milletvekili Tarım Bakanı Mehdi Eker'in, sıcak bölgeden aktardığı izlenimler de bu gerçeği teyit eder gibiydi
"Dünyanın gözü üstümüzdeydi. Japon gazeteciler bile 15 gün bölge illerinde seçim kampanyası izledi. Diyarbakır'a ise 'DTP'nin yıkılmaz kalesi' gözüyle bakılıyordu. Hatta bazıları 'Bu iş ayrılmaya' gidiyor kaygısını duyuyordu. Ancak korkulan olmadı. Hem demokratikleşme adımları hem de halka götürdüğümüz hizmetler karşılığını buldu.
AK Parti'nin oyları Diyarbakır'da 67 binden 190 bine çıkarken DTP'nin oyları 240 binden 199 bine geriledi. İnsanların üstündeki baskı kalktı.
Psikolojik barajlar yıkıldı." Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ile Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in görüşü de aynı yöndeydi:
"Ak Parti tüm Türkiye'yi kucaklamaktadır. Güneydoğu'nun sisteme entegrasyonu, gönül köprülerinin kurulması AK Parti'yle mümkün olmuştur. Bu durum, AK Parti'nin ekonomiye yaptığı katkıdan daha önemlidir. Ayrılıkçıların rüyası bozulmuştur."
Muhalefet kulisinde ise CHP ve MHP kanadının tanıdık isimleri hala sandık sonuçlarını yorumlamaya çalışıyordu. "Seçmen midesi ile düşünür" gerekçesi ileri sürülürken AK Partililer 2023'ü, yani Cumhuriyet'in 100. yılını düşünüyordu.
Partinin kurmayları, "2002 seçimlerine girerken 2023 vizyonunu ortaya koyup proje üretmiştik. Bu konuda örneğimiz, Alman Şansölyesi Helmuth Kohl'dü. Kohl, 4 dönem iktidara geldi.
Doğu Almanya'yı satın aldı. Bu yüke rağmen Almanya'yı lider ülke yaptı. AK Parti de bugün 2023'e kadar iktidar hedefiyle çalışıyor!"