Başında buz torbası

Başka Yerde Yok Seçim programında son bir ayda 70'in üzerinde konuk ağırladım. Seçim gecesi ise 5 saatte 20'nin üzerinde siyasetçi ve sanatçı ile sohbet ettim. Anlattıkça anlattılar. AKP'nin başarısının ardında yatanı en güzel söyleyen çiçeği burnunda milletvekili Osman Yağmurdereli oldu. "Bizi öyle çalıştırdılar ki, çalmadığımız kapı kalmadı."
Ardından iki yeni vekil vardı karşımda. Eski kaymakam 31 yaşındaki Özlem Türköne ve eski Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık.
Onlar da aynı şeyleri söyledi: "Çok çalıştık. Yorulduk ama değdi."
Bir süredir çevremdekilerle siyaset konuşmama kararı aldım. Her seferinde fazla demokrat bulunduğum için dayak yemekten usandım da ondan. Demokratlığın fazlası ne demekse? Seçim sonuçları belli olunca bir günde İran olacağımıza inananların nutku tutuldu. İki gün sessiz kaldılar. Dün ise bir arkadaşım dayanamayıp aradı. "Bünyem iki gündür bunların galibiyetini kabul etmiyor. Başımda buz torbalarıyla geziyorum. Öylesine başım ağrıyor."
Her ne kadar Türkiye'nin İran olacağına inanmasam da, fazla demokrat bulunsam da, AKP'nin bu kadar oy alacağını tahmin edemeyenlerdenim. Hiçbir yeni söylemi olmayan CHP'nin arkasına hak etmediği bir miting rüzgârını alacağını düşünmüştüm. Patlama falan olamazdı ama bu kadar düşük oyu da beklemezdim doğrusu. CHP'nin hezimetinin tek suçlusu Baykal olmamalı. Çalışmayan ekibinde, kapı kapı gezmeyen teşkilatında da suç aranmalı. Ama asıl suçlu ön seçimsiz yapılan aday listeleridir. Güldal Mumcu'yu Meclis'e sokan ve Gülsün Bilgehan'ı dışarıda bırakan zihniyetin ürünüdür bugünkü tablo. Mumcu'ya saygısızlık değil niyetim. Uğur Mumcu'nun eşi olmaktan başka ne yapıp ettiğini pek bilemiyorum. (Eşinin ismini taşıyan bir gazetecilik vakfı kurduğunu biliyorum sadece.) Onun bunun eşi, kardeşi olmak önemliyse Gülsün Bilgehan da İnönü'nün torunu. Ama onu Meclis'te görmek isteyişimin nedeni bu değil. Asıl neden Bilgehan'ın kadın sorunları konusunda verdiği yaptığı çalışmalar ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi KadınErkek Eşitliği Komisyon Başkanlığı. Evet, yanlış okumadınız. İnönü'nün torunu seçilmesi zor bir bölgeden aday yapılırsa ne komisyon başkanlığı kalır ne başka bir şey. O yüzden Cumhuriyet Mitingleri'nin düzenleyicileri Nur Serter ve Necla Arat ya da Güldal Mumcu'nun vekillikleri beni hiç tatmin etmiyor.