Bir yıl sonra seçimlere dair ne hatırlayacağız? Sonuçlar tabii. Peki ya öncesi? Kuşkusuz
Devlet Bahçeli'nin fırlattığı ipi. Sonra
Başbakan'ın "Tek başına iktidar olamazsam bırakır giderim" lafını. Bir de
Cem Uzan'ın vaatlerini.
Emin Şirin'le sohbet ediyorduk. Takıldım
"Hamileliği de 3 aya indiriyormuşsunuz. Keşke sizin döneminizde doğursaydım." Şirin gülümsedi.
"Seçim sonrası Erdoğan kâbusu bitiyor, biz onu bilir onu söyleriz! Başbakan emekli olacak." Seçim süreci de renkliydi renkli olmasına ama bu yazın aklımızdan silinmeyecek iki farklı magazin görüntüsü var.
1-Bülent Ersoy'un düğünü. Önce, Allah mutlu etsin. Ersoy'un hayat hikâyesine ve yaşadıklarına bakılırsa pek mutlu bir yaşamı olduğu söylenemez. Umarım bundan sonra olur. Benim takıldığım başka. TV'lerde "Milli Divamız" Ersoy'un düğün ve kına gecesi görüntüleri o kadar yayınlandı ki adeta ezberledim. Söylentiye göre görüntüleri yakınlarından biri medyaya satmış. Şaka değil. Düşünsenize düğününüze gelen yakınınız samimiyetle poz verdiğiniz kamerasındaki filmi sizden habersiz medyaya veriyor. Üstelik bundan para kazanıyor! Pes diyorum yani. İşin cılkı çıkmış. Yeterince paparazzi yokmuş gibi bir de halkım röntgenci oldu. Helal olsun! "Diva"mızın kına gecesi görüntülerinde artık bırakın gülümsemeyi, yüksek sesle kahkaha attığım bir sahne vardı. Ersoy duvak şeklinde yüzünü göstermeyen bir başörtüsünün altında kınanın yakılmasını bekliyor. Müstakbel damat
"Uçan da kuşlara malum oldu, ben annemi özledim" diye şarkı söylüyor. Aradan Ersoy'un sesi duyuluyor.
Divamız "do re mi, la si do" diye şarkıya eşlik ediyor. Bir şarkı yarışmasında tanıştığı müstakbel kocasının yanlışlarını düzeltiyor herhalde. Bu sahneyi sakın kaçırmayın.
2-Nihat Doğan-Seda Sayan aşkı. Aşk meğer bitmiş. Geçenlerde sırf Pakize Suda'yı görüp takıldığım bir magazin programında Doğan konuşuyordu. Bu arada programda önce Levent Kırca yayını terk etti. Şaka zannettim, değilmiş. Giderken "Ne işim var burada?" diyordu. Sevgili Pakizeciğimi de pek konuşturmadılar yayında. İyi de programı sunanlardan biri o değil mi? Neyse uzun lafın kısası Doğan, Sayan'ı övüp duruyordu. O sırada Sayan'dan bir not geldi.
"Nihat geçenlerde evimin kapısına geldi ben de onu kovdum." İkisini de tanımam ama galiba Seda Sayan eski sevgilisiyle kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor. Bize de seyretmek düşüyor!
Yayın tarihi: 20 Temmuz 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/20//haber,58921610E11C44AC810881B6EFC3C10D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.