kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 20 Haziran 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
BALÇİÇEK PAMİR

Sınavı geçemeyen aptal mı?

İçinizde kim sevdiği işi yapıyor? Bir düşünün. Ülkenin en büyük problemlerinden biri insanların sevdikleri işi yapmamaları. Diyelim, aileniz parasal yönden vasat. Bir devlet okulunu ya da oradan buradan borç, elde avuçta ne varsa satarak özel bir okulu bitiriyorsunuz. Ardından o yaşa gelmiş bütün gençlerin girdiği bir sınava, tabiri caizse eşek gibi çalışarak hazırlanıyorsunuz.
Kendimden biliyorum, ne gecem vardı ne gündüzüm.
Sosyal hayat deseniz... Nerede? Lisenin son yılında sinemaya bile gidemez olmuştuk. Her gece rüyamda test çözüyor, soru okumadan geçen herhangi bir anı yaşamdan saymıyordum. Kitap okumak, gezmek dolaşmak, tiyatroya gitmek, televizyon seyretmek... Ya da hiçbir şey yapmadan oturmak... Bunlar da neymiş böyle? Yaklaşık 5 saat uyuyor, sürekli soru çözüyordum. Peki amacım neydi?
Üniversiteye girmek. Hangi bölüme?
İstediğim üniversiteye gireyim yeter, bölüm de neymiş?
Siz hayatınızda bundan daha saçma bir bakış açısı duydunuz mu.
Böylece ben de yüz binlerce yaşıtım gibi, istediğim bir üniversitenin hiç istemediğim bir bölümünü kazandım.
Bir arkadaşım tıp okudu, yarıda bıraktı. Bir başkası Boğaziçi İşletme'yi bitirdi sonra aşçı olmaya karar verdi.
Bunlar bir de şanslı azınlık.
Ya üniversiteyi şu saçma sapan sınav yüzünden kazanamayanlar?
Sınavı geçen zeki, geçemeyen aptal mı sanıyorsunuz. Ne ilgisi var? "Dünyanın en gereksiz bilgilerle dolu kişisini seçiyoruz" sınavı bu. En iyi ezberleyen kazanıyor! Elinizi vicdanınıza koyun. Hanginiz eşek gibi çalıştığınız o sorucevap tekniklerini başka yerde kullanma olanağı buldunuz? Yaratıcılık deseniz, öğrencide zaten bitmiş, bitirilmiş. Hatırlıyorum, bir arkadaşım resim yapıyor diye babasından sıkı bir tokat yemişti. "Çiziktireceğine, test çöz!" Uzun yıllar dalga geçtik ama durumu trajikomikti, hepimiz gibi. Şimdi bir bankada çalışıyor. Boş zamanlarında bile resim yapmıyor.
Uzun lafın kısası bir toplum sadece parasızlıktan mutsuz olmuyor. Yaptığı işi sevmeyen hayattan keyif almaz hale geliyor.
"Ekmek parası işte!" diyen herkes hayallerini bir başka hayata saklıyor!
Saklamasın da ne yapsın!
Hani siyasiler özellikle gençlerden oy bekliyor ya... Bence hiç beklemesinler. Hayalleri suya düşmüş, geleceği bulanık gören bir kesim var karşımızda. Tıpkı üniversite öğrencilerimden birinin söylediği gibi.
"Hocam ya, geçirin bu dersten beni, inanın ileride bu işi yapmayacağım."