AK Parti dünkü seçim sonucuyla siyasi tarihte yarım asır önceki skoru egale etti.
Demokrat Parti'nin (DP) 1957'de aldığı yüzde 47 oya 50 yıl aradan sonra ulaşan ilk parti olmakla kalmadı, iktidarda oyunu artıran parti unvanını da aldı.
AK Parti'nin başarısının gerisindeki nedenlere gelirsek.
1946'dan bu yana her seçimde, hikayesi olan parti sandığın galibi oldu.
Bu seçimde de hikayesi olan sadece AK Parti'ydi.
Diğerlerinin halka sunabileceği bir hikayesi olamadı; AK Parti'nin karşısında söylem geliştirme çabasının ötesine gidemedi.
Hatta, Milli Görüş'ün onursal başkanı
Necmettin Erbakan'ın,
"Bunlar bizden değil" söylemi bile
"Biz o gömleği çıkardık" diyen AK Parti'ye yaradı.
Sonuçta Cumhurbaşkanlığı seçiminden, ekonomik istikrara, enflasyonun tek haneye inmesinden yatırımlara kadar halka verebilecek gerçek hikayesi olan tek parti AKP oldu.
Başbakan Erdoğan da elindeki verileri çok iyi kullandı; propagandasını AK Parti ve hikayesi olmayan karşıt partiler zemininde ilerletti.
Merkez sağ etkisi Başarının ardındaki tek faktör tabi ki bu değildi.
Anavatan ve DYP'nin, DP çatısı altında birleşememesi de AK Parti'ye yaradı.
CHP'ye sıcak bakmayan, MHP'ye de çekingen yaklaşan merkez sağ seçmen, oylarını kendisine en yakın bulduğu AK Parti'ye yöneltti.
Hem oy yüzdesinde, hem de milletvekili sayısında karşıtlarının toplamını katlamasına destek oldu.
Bir diğer etken de AK Parti hükümetinin halkın beklentisine dönük icraatlarıydı.
Nitekim, Türkiye'nin her tarafından aldığı oylara bakılırsa; sadece merkez sağın değil, solun kalesi durumunda olan yerlerde de birinci parti çıkmasında da bunun etkisi vardı.
Birçok köyün, kasabının içme suyu ve asfalt yola kavuştuğu KöyDes ve BelDes projeleri, herkesin istediği hastaneden sağlık yardımı alması, öğrencilere bedava kitap dağıtımı, enflasyonun tek haneye inmesi AK Partili belediyelerin yoksullara yardım paketlerinin de arasında bulunduğu pek çok proje doğrudan oya tahvil oldu.
Bunları yaparken Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine ilişkin politikasını da iyi yönetti.
Çankaya seçimi Seçmen AK Parti'ye yüzde 47 oyla tek başına iktidarı tekrar verirken, milletvekili sayısında benzer tavır sergilemedi; cumhurbaşkanını tek başına seçecek sayıyı vermedi.
2002 seçiminde 365 milletvekili çıkaran AK Parti, dünkü kesin olmayan sonuçlara bakılırsa, 341-342 milletvekili çıkarabilecek.
Cumhurbaşkanı'nın seçilmesi için gerekli 367 sayısına da Meclis'te uzlaşma ile ulaşabilecek.
Ancak, aldığı oy ile Cumhurbaşkanı adayı belirleme hakkı olduğunu Erdoğan bu kez daha güçlü savunma hakkına da sahip olacak.
Erdoğan'ın bu süreçteki başarısı Fransa'da Cumhurbaşkanı seçimi sonrası
Sarkozy'nin sergilediği
"uzlaşma" tavrını göstermesiyle olası.
Nitekim sonuçlar belli olduktan sonra yaptığı konuşmada Erdoğan bu duruşu çok iyi sergiledi.
Seçimin galibi belli; Erdoğan...
Kaybedeni ise klasik merkez sağ ve solun iki partisi; CHP ile DP...
Yayın tarihi: 23 Temmuz 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/23//haber,B3BA24F0006F49869EC4DE140C62B140.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.