kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Temmuz 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Gıdasa Genel Müdürü Adnan Erem

300'den fazla su markası var ama Türkiye su fakiri oluyor!

ESEN EVRAN
Gıdasa Genel Müdürü Adnan Erem, içme suyunda 300'ü aşkın marka olduğunu belirterek, "Ama kuraklık sürerse kişi başına tüketim 'su fakiri' sınırı olan yıllık bin tonun altına inecek" dedi..
Gıdasa Genel Müdürü Adnan Erem, Türkiye'de damacana su pazarının 6.5-7 milyon litreye, pet su pazarının da 1.5 milyon litre büyüklüğe ulaştığını belirterek, "Tüp gaz sektörü kâr marjları vergiler nedeniyle çok düştü. Artık tüp kamyonları damacanada su da taşıyor. Bu hiç sağlıklı değil" dedi. Türkiye'de 300'e yakın damacana, 100'den fazla pet su üreticisi olduğunu söyleyen Erem, "Tam rekabet ortamı var. Pet suda pazarın lideri yüzde 5 paya sahip, ikinci sırada biz varız" diye konuştu. Gıdasa Genel Müdürü Erem, kendini suya adamış bir gıdacı. Her yıl Türkiye'nin dört bir yanını gezip yaşanan kuraklığı gözleriyle görüyor ve yakında tamamlayacağı bir su kitabı yazıyor. Erem, sudaki krizin şu anda görünenden daha büyük olduğunu söylüyor. Gerekçeleri de net: Kişi başına yıllık su tüketimi 1200 ton olan Türkiye'de bu miktar hızla düşüyor. Tüketimin bin tonun olduğu ülkeler 'su fakiri' olarak tanımlanıyor. Öte yandan içme suyu üreticilerinin yarısının kaynakları yüzey sularından besleniyor, bu kış da kurak geçerse yüzey sularının debisinin düşmesi kaçınılmaz.

KÜÇÜK ŞİŞEYE ODAKLANDIK
* Su sektörü çok oyuncunun olduğu bir sektör. İlk iki yıl sonunda geldiğiniz durum nedir?
Damacanada İstanbul, Ankara ağırlıklı olmak üzere Türkiye'nin batısında yoğunlaştık. İstanbul ve Ankara'da en çok satan iki markadan biri olduk. Pet suda sadece küçük ambalaja odaklandık. 0.5 litreye odaklanarak büyümek istiyoruz. Dünyadaki bütün kapasite 1.5 litre üzerine kurulmuştur. Ama talep 0.5'tedir. Küçük şişeye talep çok hızlı artıyor.

* AB'ye uyum sürecinde yayınlanan doğal mineralli su mevzuatı sektörü nasıl etkileyecek?
Biz doğal mineralli su ruhsatı almak için ilk başvuran firma olduk ve ruhsatımızı da aldık. Saka markasıyla doğal mineralli su olarak piyasadayız. Daha önceki ruhsatımız doğal kaynak suyuydu. Şimdi AB dışındaki ülkelere ihracat şansımız arttı. 2007 sonundan itibaren bu konu, Türkiye'de su sektörünün tek gündemi olacak. AB doğal mineralli suları en makbul sular olarak değerlendiriyor. Çünkü doğal mineralli suyun kaynağı temiz. İşlemden geçmiyor.

* Yağışların azalması tarımda verimliliği düşürdü. Küresel ısınma sizin sektörünüz için ne ifade ediyor?
Türkiye şu anda hızla dünyadaki su fakiri ülkelerden biri haline geliyor. Kişi başına yıllık su tüketimi bin litrenin altına düşen ülkeler 'su fakiri' olarak adlandırılıyor. Buna evde ve tarımda kullanılan su da dahil. Şu anda bin 200 ton kişi başı su tüketimi var ama azalıyor. Birkaç yılda hızla bin tonlara ineceğiz.

* Sizin kaynaklarınızda sıkıntı yaşanır mı?
Geçen kış kurak geçti. Fakat asıl problemi gelecek yaz yaşayacağız. Bu kış da geçen kış gibi geçerse, tarımda yani gıdaların miktar ve fiyatında bunun etkisini göreceğiz. Türkiye ilk kez bu yıl buğday ithal ediyor. Suda iki tip kaynak var, birincisi yüzey sularından beslenen kaynaklar. Yağışlardaki azalmayla birlikte o kaynaklardaki su miktarının azalmaya başladığını duyuyoruz. Kaynak sularının debisinin en düşük olduğu ay ekim-kasım aylarıdır. Eğer önümüzdeki kasım-mart döneminde yağış olmazsa yüzeyden beklenen sularda sıkıntılar olacaktır.
Haberin fotoğrafları