Doğum fotoğrafçısı hamile kalırsa...

Bütün Türkiye onu 'Doğum fotoğrafçısı Şengül Pallı' olarak tanıyor. Doğum öncesi, doğum esnasında ve sonrasında olup bitenleri görüntülüyor. Sonra size bir albüm halinde sunuyor. Müthiş başarılı çalışmalar yapıyor. Bütün o koşuşturma, bebeğin gelişi, yakınlar, akrabalar, arkadaşlar derken Şengül bir köşede sessiz sakin çalışıyor. Albümü elinize aldığınızda ise her karede şaşırıyorsunuz. "Bunu ne zaman çekti?" diye. İşini öylesine iyi yapan bir isim. Fotoğraflarını hatırlatmayanlara bir ipucu... Hani Gülben Ergen'in yüzünde müthiş bir huzur ifadesiyle Atlas bebekle verdiği poz var ya... İmza Şengül Pallı. Yani medyaya yansıdığı gibi Nihat Odabaşı değil. Zaten Nihat, doğum fotoğrafçısı değil ki! Meslektaşım Ayşe Arman'ı kızı Alya ile de fotoğraflayan yine Şengül. Hatta Feraye Tanyolaç ve minik oğlunu da... Fotoğrafladıkları ünlü isimler olunca insan merak ediyor tabii. Örneğin Gülben Ergen doğumda nasıldı? Felaket titizmiş. Ama bebeğini çok sıcak karşılayan bir anne olmuş. "Her anne bebeğine hararetle sarılmıyor," diyor Şengül: "Gülben Ergen bir anda sanki 40 yıllık anneymiş gibi davrandı." Ya Ayşe Arman? "Ayşe inanılmaz heyecanlıydı. Ama çok tatlı bir anneydi. Sürekli bebeğine dokunmak istiyor, bir saniye bile kucağından düşürmüyordu." Peki, Feraye Tanyolaç? "Onun hastanede değil, sonradan evinde fotoğraflarını çektim. İnanılmaz iyi bir anne. Bebeğiyle ilgili hiçbir şeyi etrafına bırakmıyor. Her şeyiyle kendisi ilgileniyor. Yardımcının işlerini bile kendi üstleniyor." Ama bugünlerde Şengül'ü daha da özel kılan bir durum var. Şengül Pallı yedi aylık hamile. Minik bir kız geliyor. İsmi Nazenin Mina olacak. Ben ikizlerimi iki ay önce dünyaya getirdiğimde yanımızda karnı burnunda bir Şengül Pallı vardı. "Sen acayip korkuyordun," diye anlatıyor bugün. "Çocukların sağlığı konusunda öylesine gergindin ki, sürekli 'İyi olacaklar mı?' diye soruyordun." Kim ne derse desin, Şengül Pallı'nın hamile kaldıktan sonra çektiği fotoğraflar çok daha farklı. Ben şanslılardanım yani! Her karede sevgi var. Baktığınızda hissedebiliyorsunuz. Her anne adayıyla aynı hisleri paylaştığı için yüzümüzdeki o endişeyi öylesine güzel görüntülemiş ki... Hafif panik, 'Paniği bastırmam gerek,' duygusu, 'Soğukkanlı olmalıyım,' telaşı ve bolca heyecan. Siz bakmayın yedi aylık hamile olduğuna... Hâlâ o hastane senin, bu hastane benim koşturup duruyor. İşi bırakmış değil. "Ben de bundan besleniyorum," diyor: "İşim bana öylesine bir adrenalin sağlıyor ki, kopamıyorum. Ayrıca hoş dakikalar da yaşıyorum. Bir miniğin doğum anını çekmeye çalışıyorum, öyle konsantre olmuşum yani, birden içimde biri vurmaya başlıyor. Gülümsüyorum. Fotoğraflar öylesine canlı oluyor yani! Zaten doğum mucize gibi bir şey!" Bugünkü yazı anne adaylarına... Şengül ya da başka bir fotoğrafçıyla o da olmazsa bir yakınınıza rica ederek mutlaka doğum anınızı görüntüleyin. Bilirim, kocalar bu fotoğraf işinden hiç hoşlanmaz, ama siz aldırmayın. İnanın her şey bittikten sonra en başta onlar fotoğraflara bakıp büyük keyif alıyor, etrafa gösteren yine onlar oluyor.