Açıkhava'da sigara ve çekirdek yasaklanmalı

Hava nasıl yapış yapış. Meğer son 60 yılın en sıcak günüymüş. Açıkhava Tiyatrosu'nu doldurmuş durumdayız. Elimizdeki broşürleri yelpaze yapıyoruz. Ne yalan söyleyeyim Hisseli Harikalar Kumpanyası'ndan başka hiçbir gösteri, bu bunaltıcı havada beni dışarı çıkartamazdı. Üstelik ikizleri bile evde bırakmayı göze aldım. Aklım hep onlarda! Ben minikleri evde bırakmanın dayanılmaz vicdan azabı içinde kıvranırken, dost bir ses duyuyorum. Sesin kendisi dost, söyledikleri acımasız. "Utanmıyor musun çocukları evde bırakmaya? İki tane bebek evde kalsın, sen buralarda sürt. Olacak şey mi bu? Sen evde otur, kocan gezsin." Ardından tüm Türkiye'nin yakından bildiği gevrek bir kahkaha. Hıncal Ağabey bu. Evde otursam bu sefer "İyice gündemden koptun, neredesin? Çocuk doğurunca iş bırakılır mı?" diye takılır, biliyorum. Şaka bir yana, onun da nasıl keyfi yerinde... Eee, nasıl olmasın, birazdan Hisseli Harikalar Kumpanyası'nı izleyeceğiz hep beraber. Saat 21.10'da ışıklar sönüyor. Işıkların sönmesiyle birlikte sigaralar yakılıyor. Nasıl yani? Abartmıyorum, etrafımdaki herkes, ama herkes sigara içiyordu. Bir ara öylesine dumanaltı oldum ki, ayağa kalkıp bağırasım geldi. "Yahu burası bir tiyatro salonu değil mi?" Her ne kadar açık havada da olsak bir müzikal izlemeye gelmişiz. Müzikal seyretmenin de bir adabı yok mudur? Yoksa Hisseli Harikalar Kumpanyası oyuncularının sık sık tekrarladığı gibi "Çadır tiyatrosu mu burası?" (Hoş orada da sigaraya izin verilmez ya, orası ayrı...) Ben dumandan gözlerim yandığı için yaşlar içinde müzikali seyretmeye ve hepsini ezbere bildiğim şarkılara eşlik etmeye çalışırken, bu kez çekirdek faslı başladı. Seyirci sanki oraya bir şeyler seyretmeye değil de sadece çıtlamaya gelmiş! Çekirdek yemeyi ben de severim. İllet bir alışkanlıktır, ağzınıza bir bulaştı mı kopamazsınız. Ama yeri burası mı? Hadi gürültüyü, korkunç görüntüyü bir tarafa bırakalım, peki yerlerde biriken kabuk yığınlarına ne demeli? Açıkhava'da sigara içilmesi ve çekirdek yenmesi yasaklanmalı. Öncelikle sigara. Yani içmeyen ne yapsın? Mecbur muyuz zehirlenmeye?

Hisseli Harikalar Kumpanyası'na gelince... Müthişti müthiş! Sakın kaçırmayın. Eski tadı alacağınıza garanti veririm. Ayşen Gruda ve Erol Evgin'i özlemişsinizdir. Üstelik şarkılar da bildik tanıdık... Rahmetli Belkıs Dilligil, rahmetli babaannemin çok yakın arkadaşıydı. Hisseli Harikalar Kumpanyası'nın kulisine o sayede çok küçükken adım atmıştım. Öylesine duygulandım ki... Finalde Haldun Dormen, eskileri anarken Ayşen Gruda'nın gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Nasıl süzülmesin? Kumpanyada şimdi yepyeni yüzler var. Ama "Yeni yıldızlar doğuyor," dedirten yüzler. Özellikle Ayça Varlıer'in performansı... Bayıldım. Bu arada Erol Evgin, İbrahim Tatlıses'i öyle bir taklit ediyor ki... "Ağrı Dağı'nın Eteği'nde..." diye başlıyor. Gülmekten yıkılıyorsunuz!