"Fakirlik
içinde büyüdük. Babamı, çok küçük yaşlarda kaybettim. Kitap alacak param yoktu. Evden okula giderken yolumun üstündeki kitapçı Mehmet abi, "Latif gel, oku, sonra getirirsin" derdi. Derken dükkanı bana emanet etti. Okuma merakım o günlerde gelişti. Okuyarak varolma kavgasında bir şey olabileceğini o zaman fark ettim
Sandık için son 20 güne girilirken kulislerde, seçimden çok seçim sonrası oluşacak yeni siyasi hareketin konuşulması ilginç değil mi?
Parlamento dışı siyasetin daha fazla ön plana çıkacak olması da cabası. Düşünsenize Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener 3 hafta sonra sade vatandaş olacak. Ama ABD Büyükelçisi Wilson, Şener'in "Yeni bir toplumsal mutabakat misyonu" ile hareket ettiğini düşünüyor. "Siyaseti bırakmayın" çağrılarıyla bunalan Şener, "Hele seçim sonrasını bir görelim" diyor. O Şener, geçtiğimiz hafta Türk İş yönetimi ile yemekli sohbet toplantısında buluştu. Bazılarını buraya aktaramayacağımız yorumların çok çarpıcı olduğunu duydum. Geleceğe ışık tutacak nitelikteki bir bölümünü aktarmakta ise yarar var. Şener, yemek boyunca şu mesajları veriyor:
- Türkiye'de siyaset kültürünün köklü biçimde değişmesi lazım.
- Toplum boşlukta. Bir dünya görüşüne göre şekillenmiyor.
- Halk, siyasete yeterince ilgi duymuyor. Hala hangi partiye oy vereceğini kararlaştırmayan büyük bir kitle sözkonusu.
- Seçimden sonra
parlamentoda istikrarlı ortam oluşmayabilir. - Muhalefet partileri, toplumun beklentilerine uygun alternatifler üretemiyor. Oysa seçim sürecinde muhalefet gümbür gümbür olmalıydı.
- Terörün tırmandığı boyut, rahatsızlık verici.
- İşsizlik öncelikli sorun olarak duruyor. Büyümeye rağmen işsizlik oranı yüzde 10'larda kronikleşti. Büyümenin, istihdama yansıması yeterli seviyede olmadı.
-
Sonuç: Türkiye ve dünya hızla değişiyor. Yeni dönemde, daha radikal önlemler gerekiyor.
Yayın tarihi: 2 Temmuz 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/02//muderrisoglu.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.