Antalya'yı ayağa kaldırmak..

Turizm Türkiye'nin refah seviyesine çok şey ekleyecek bir bacasız sanayi.. Bu sektörü iyi işletebilsek çok daha iyi bir Türkiye'de yaşarız..
Neden yaşamıyoruz?..
Çünkü bu ülkede devlet turizmi düşünmüyor. Turgut Özal'ı bir yana bırakın, buradaki hazinenin farkında olan yok.. Antalya'nın çocuğu, hayatı iktidarla muhalefet arasında geçen Deniz Baykal dahil.
Yazı dizimizin başına dönelim..
Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali başlıyor. Geleneksel.. 14'üncüsü bu yıl.. Bu ayni zamanda ülkemizde turizm sezonunun da açılışı bir bakıma.. Simgesel özelliği ve güzelliği var.
Ev sahibi olarak orada olması, açılışı yapması gereken Turizm Bakanı telgraf yollamış..
"İşlerimin yoğunluğundan.."
İşte düşüncenin açılışı bu..
Bakanın işi bu aslında.. Bu ve başka şey değil.. Ama Turizm, Turizm Bakanı için bile öncelikli iş değil.. Gelmiyor, aramıyor, sormuyor..
Peki, Ana Muhalefet Lideri Antalyalı Deniz Baykal o gün orada olmalı değil mi?..
İktidara "Nerdesiniz" diye gümbür gümbür hesap sormamalı mı?..
Haberi bile yok. İktidar olamadı. Muhalefet olmayı dahi bilmiyor. Kendi kenti Antalya'nın sorunlarından ve çözümlerinden haberi yok.. İlgisi yok..
Antalya Belediye Başkanı da yok. Yurtdışında.. Oysa Antalya Film Festivali'nin hem de nasıl, hamisi, Sevgili Dostum Menderes Türel..
Devlet adına bir tek Antalya Valisi orda.. Geliyor. Tam önümüze oturuyor. "Önümüze.." Benim ve Mehmet Yılmaz'ın.. Türkiye'nin en çok satan iki gazetesinin, en çok okunan iki yazarı oraya gelmiş.. Ev sahibi Vali mutlu olmalı.. "Hoş geldiniz" demeli.. Hatta Antalya sorunlarını iki araya bir dereye sıkıştırıp kulis yapmalı.. Yardım, destek istemeli.. Ama hayır.. Vali bizi görmezden geliyor..
Çünkü Antalya Valisi bana küs..
Düşünebiliyor musunuz?.. Devletin valisi gazeteciye küs.. Bana kızabilirsin. Mahkemeye verebilirsin. O ayrı.. Uygar ilişkiler, evine gelen konuğa, hem de sana yararlı olacak konuğa nazik bir "Hoş geldiniz" demek başka.. Bize Mektebi Mülkiye'de "Yöneticilik bilim olduğu kadar sanattır da" demişler ve öğretmişlerdi. Bay Vali, valiliği nerde öğrenmiş acaba?..
Şimdi Turizmde devlet yok.. Olmadı.. Belli.. Devlet olmayınca, devlet politikası da olmadı.. Oysa devlete şiddetle ihtiyaç var bu sektörde.. Yerel ve Genel Yönetimlerin büyük desteği olmadan yürümek imkânsız..
Tabii, sırt üstü yatıp, her şeyi devletin yapmasını beklemek de fevkalade yanlış..
Sektörün kendi başına bulacağı sayısız çözüm, atacağı çok adım var..
Ayrıca, bu atıl, bu lök gibi duran, bu turizmi yok sayan devlet çarkını harekete geçirmek de gerek. Onun da yolları var, Turizm Özel sektörü için..
Son sözümüz, tabii bu yazı dizisi içinde son sözümüz yarın.. Yoksa Turizm konusu, dünyaca durdukça gündemden düşmez..