Bir Yaz Gecesi Rüyası daha..

Önce Aya İrini'de Mendelssohn'un "Bir Yaz Gecesi Rüyası Üvertürü" nü dinleyeceksiniz. Sonra Dünya güzeli Boğaz'ın kenarındaki Ajia butik otelin rüya dekorunda, müziğin ilham ettiği geceyi yaşayacaksınız..
Bir Yaz Gecesi Rüyası dahaydı, hem de son 30 yılın en sıcak gecesinde, arka arkaya yaşadıklarımız..
Aya İrini'de Alliage Quartet vardı.. Dört saksofoncu.. Tenor, soprano, alto ve bariton..
Ve de rüya gibi bir repertuar.. Korsakov, Şehrazat.. Mozart, Sihirli Flüt.. Rossini, Sevil Berberi.. Mendelssohn, Biz Yaz Gecesi Rüyası.. Gershwin, Porgy and Bess/ Summertime.. Jun Nagagoa, Carmen Üzerine Rapsodi..
Yani dört sakstan böyle orkestra sesi nasıl çıkar.. Bitsin istemedik.. Alkış kıyamet.. Bise geldiler.. Şirinliğe bakar mısınız?..
Hepsi solo, birer birer "Üsküdar'a gider iken.." dediler önce ve sonra enfes bir geçişle, Haçaduryan'a bağlayıp, bir Sabre Dance (Kılıç Dansı) çaldılar ki, demeyin gitsin..
Gittik. Doğru Ajia'ya..
Ece Sükan, Nişantaşı'nda Vintage (Bağbozumu) diye bir dükkân açmış.. Dünya Moda merkezlerini dolaşıp kendi zevki ile seçtiklerini satıyor.
Hem de her devrin modasından seçtiklerini.. Mesela, finali manken arkadaşlarıyla birlikte yaparken giydiği elbise 60'lı yıllardan, Yves Saint Laurent'ın yönettiği dönemden kalan bir Christian Dior..
New Jersey'de Alex vardı, Holly ile gittiğimiz.. New York sosyetesinin en gözde yeriydi.
Alex, yılın altı ayında dünyayı dolaşırmış, konuştuk kendi anlattı. Afrika, Uzakdoğu dahil..
Oralardan seçermiş, esasları da aksesuarları da.. Sonra kendi zevki içinde birleştirip, tüm görünüşü ortaya çıkarırmış.
İçeri girdik.. Holly'ye uzun uzun baktı önce.. Sonra arkaya geçti, elinde üç askı ile geldi.. Üç ayrı kıyafet.. Bir tanesi, etek Paris.. Üstü Hong Kong.. Takı Afrika.. Aynen aldık..
Ece'nin yaptığı benzeri..
A la Mode Defilelerin bu sezon sonuncusu Ece Sükan Vintage, Ece'nin müthiş zevkini sergiledi. Ünal'la yıllardır bizi bağbozumuna davet eden Sibel Kutman'ı (Doluca Şarapları sahibesi) andık. "Gelseydi de bağ bozumu görseydi" diye..
Nasıl güzel, nasıl bakılan ve baktıran kıyafetler.. Güzel.. Dişi.. Seksi.. Romantik..
Çok bela bir podyumda Uğurkan gene harika bir koreografi yapmış.. Bu defa istekli Cansu Dere muhteşemdi..
Tülin Şahin podyumu nasıl neşeyle yaşıyor, bu neşeyi size de bulaştırıyor.. Onu izlemek ayrı keyif..
Nur'u, Uğurkan niye hâlâ arkada tutuyor, anlayamıyorum.. Kız fiziği ve elbise taşıması ile kusursuz bir ilahe.. O açmalı defileyi.. Magazin maydanozlarından bıktı millet..
Aya İrini'de bir gece evvel de çok güzeldi.. Önceden tahmin edip, "Ballandıra ballandıra yazarım" dedim ya, Çellistler için..
Büyük, çok büyük Andrew Lloyd Webber'in (Cats, Evita, Operadaki Hayalet) küçük kardeşi Julian ve bizim Çellİstanbul'un Festival Buluşmaları harikaydı.
Çağ ve arkadaşları Melih, Özcan ve Berk nasıl, ama nasıl güzeldiler..
Yalçın Tura'nın oğlu Hasan'ın Uzun İnce Bir Yoldayım düzenlemesi bir alıp götürdü bizi Veysel'e, anlatmak zor..
Bach'ın Adagiosu da rüya gibiydi. Ağabey Andrew'nun ünlü Rock Operası Jesus Christ Superstar'ın (Hey Baba Kazım..
1994 Dünya Kupası sırasında Los Angeles'ta beraber izlemiştik.. (Ne geceydi ama..) unutulmaz şarkısı I don't Know How to Love Him'de salonu avuçlarının içine aldılar..
Manuel de Falla'nın Ateş Dansı'nda ise, Aya İrini'nin temellerini zorladılar resmen..
Festival devam ediyor, ama ben bitirdim. İstikamet Aspendos.. St. Petersburg'dan gelen Haçaduryan/ Spartacus Balesi kaçmaz.. Cumartesi gecesi..