Geçen hafta salı günü ABD'den faiz artışıyla başlayan ve bu hafta başında durulur gibi olan küresel piyasalardaki bozulma yeniden ivme kazandı. Cuma günkü toparlanma sanki hareketin sonlanabileceği gibi bir izlenim vermesine karşılık daha isabetli bir değerlendirme yapabilmek için, bir iki günün daha sakin geçmesinin beklenmesi gerektiğini belirtmiştim. Ne yazık ki, ikinci gün sakin geçmedi. Salı günü piyasalar yeniden bozuldu. ABD 10 yıllık tahvil faizleri gerilediği yüzde 5.13 düzeyinden yüzde 5.33'e yükselerek Fed gecelik faizi olan yüzde 5.25'in üzerine çıktı. Dün akşam saatlerinde piyasalar yeniden toparlanma eğilimine girdi. ABD 10 yıllık faizi de yüzde 5.23'e geri döndü. Böylece cuma gününden sonra piyasalar oynaklığı yüksek bir günü daha geride bıraktı.
Faizi ne yükseltir?
Piyasalarda son anda ortaya çıkan pozitif eğilimin kalıcılığı konusunda belirginlik henüz yok. Piyasalar yönünü aramaya devam ediyor.
Şimdiye kadar fiyatlanan ve faizleri yükselten ise ABD'de büyümenin hız kesmekle birlikte canlılığını hala koruduğu ve bu nedenle Fed'in faizleri en azından bu yıl düşürmeyeceğiydi. Dolayısıyla 10 yılık faizler en azından gecelik faizlerin seviyesine çıktı. İlk hamlede verim eğrisi düzleşti.
Bunun pozitif bir verim eğrisine dönüşebilmesi için, uzun vadeli faizlerin kısa vadeli faizlerin üzerine çıkması gerekiyor. Bu da,
enflasyonun artacağı endişelerinin ortaya çıkmasıyla olabilir. Ancak o zaman Fed'in, yeni bir artırımı ne zaman yapabileceği gündeme gelecek. Bu durum fiyatlara yansıyınca da uzun vadeli faizler, Fed gecelik faizinin üzerine kalıcı biçimde seyretmeye başlayabilecek. Enflasyon riski, 10 yıllık tahvil faizlerinin içine girebilecek.
Bütün gözler enflasyondaBu açıdan piyasaların atlayacağı ilk test, bugün açıklanacak ABD üretici ve yarın açıklanacak ABD tüketici fiyatları olacak. Ama asıl belirleyici faktör elbette tüketici fiyatlarının ne ölçüde artacağı. Bu açıdan
kısa vadede piyasaların yönünü ABD'de açıklanacak enflasyon rakamları belirleyecek. Mayıs ayında ABD'de yüzde 0.5 seviyesinde tüketici enflasyonu ve yüzde 0.2 düzeyinde çekirdek enflasyon bekleniyor.
Eğer gerçekleşmeler beklentilerin üzerinde çıkarsa bu faizleri daha yukarıya taşıyabilecek. Beklenti dahilinde veya beklentinin altında çıkarsa da, faizler üzerinde kısa vadede gevşetici etki yapabilecek. Bu durumda faizlerin yönünü bulması daha sonraki günlerde açıklanacak verilere ve olaylara bağlı olacak.
Türkiye'ye etkisi
Bizim piyasalar da, ABD'deki bu hareketlerden bire bir etkileniyor. Hem yabancıların piyasalardaki ağırlıklarının her zamankinden çok daha fazla olmasından hem de yerlilerin dış piyasaları bir bir izleyerek buna göre hareket etmelerinden dolayı.
Gece ABD piyasalarıyla yatanlar sabah Asya piyasalarıyla kalkıyor. İşlemlerini de Türkiye'de yapıyorlar.
Dün de ABD'deki kötüleşmeyle güne negatif başlayan yurtiçi piyasalar, ABD'de futures piyasalarındaki toparlamayla günü pozitif kapattı. Açılırken farklı, kapanırken farklı bir piyasa vardı. Etki de tamamen dışarıdan.
ABD'de faiz yüzde 4.93'ten yüzde 5.33'e kadar çıktı, sonra da yüzde 5.23'e indi. Artışa kabaca yarım puan diyebiliriz. Türkiye'nin faiz artışı da yaklaşık bu civarda gerçekleşti. Aynısı veya daha düşüğü pek beklenemez zaten. Yani Türkiye'de olan artış ABD'ye uyumlaştırma artışı.
Dünyada henüz genel risk iştahında net bir bozulma yok. Carry trade pozisyonlarında da azalma yok. Eğer risk iştahında bir bozulma olursa, Türkiye'ye etkisi de katlanarak yansıyabilir.
Sonuç
"Kleopatra'nın burnu birazcık daha kısa olsaydı, dünyanın bütün yüzü değişirdi" Pascal
Yayın tarihi: 14 Haziran 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/14//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.