Dün açıklanan mayıs rakamlarının ardından yıllık enflasyon yeniden tek haneli rakamlara geri döndü. Böylece üç aylık çift haneli rakamlardan sonra geçen yılki mayıs ayı verilerinin yüksek olmasının da etkisiyle yeniden tek haneye inildi. Bu enflasyon rakamlarına göre yatırım araçlarının mayıs ve ilk beş aydaki reel getirileri de yukarıda yer alıyor. Mayıs ayında ve yılın ilk beş ayında en büyük kayıp yine dövizde. Borsada ise finansal hisse senetlerinden sanayi hisselerine bir dönüş var.
Mali Endeks ile Sanayi Endeksi arasında ilk kez böylesine bir performans farkı meydana geldi. Aslında şubat-nisan döneminden önce haziran-eylülü kapsayan dört ayda da tüketici enflasyonu yeniden çift haneli olmuş, temmuz ayında yüzde 11.69 ile son yılların en yüksek düzeyine çıkmıştı. Son yılların diyoruz zira enflasyon 35 yılın ardından Mayıs 2004'te ilk kez tek haneye gerilemişti. En düşük düzeyini de yüzde 7.52 ile Ekim 2005'te görmüştü. Dolayısıyla enflasyon konusunda yapılabilecek uzun vadeli bir değerlendirme, 2004 yılından bu yana bir düşüşü değil yüzde 7.52 ile 11.69 arasında patinajı gösteriyor.
-
Yakalanan avantaj - Ancak mayıs ayı ile birlikte yakalanan bu düşüş eğilimi, eğer önümüzdeki aylarda kurlarda ciddi bir sıçrama olmaz ve kamu ürünlerine büyük oranlı zamlar yapılmazsa, devam edebilir gibi görünüyor. Çünkü geçen yılın rakamları yüksek. Zaten mayıs ayındaki düşüş de geçen yılki yüzde 1.88'lik enflasyonun endeksten çıkması ve yerine yüzde 0.50'lik bu yılki enflasyonun dahil olmasıyla gerçekleşti. Bu kolaylık önümüzdeki aylar için de söz konusu. Haziranda yüzde 0.34, temmuzda yüzde 0.85, ağustosta yüzde 0.44, eylülde yüzde 1.29, ekimde yüzde 1.27, kasımda yüzde 1.29'luk enflasyon endeksten çıkacak. Bunların yerine daha küçük rakamların girmesi halinde enflasyon düşüş eğilimini sürdürecek. Daha büyük rakamlar gelirse de enflasyon yükselebilecek. Bu durumda yılı çift rakamlı oranlarda kapatmak durumunda kalacağız.
-
Başarısız taraf - Bu konudaki en önemli risklerden biri döviz kurlarının küresel piyasaların seyrine veya Türkiye'ye özgü koşullar nedeniyle yükselmesi olabilir.
Bir de seçim öncesinde yapılamayan zamların seçim sonrasında birikmiş halde ve daha yüksek olarak karşımıza çıkması. Şu anda ne kadar birikmiş zam olduğunu bilemiyoruz ve bir risk olarak karşımızda duruyor. Gerçekleşmesi halinde de enflasyonu sıçratabilir.
Normalde 2007 için enflasyon hedefi yüzde 4. Merkez Bankası'nın yıl sonu için tahmin ettiği enflasyon yüzde 5.8. Önemli bir sapma söz konusu. Bu açıdan açık enflasyon hedeflemesinin ikinci yılında da bir başarısızlık söz konusu. Bu kredibilite kaybını Merkez Bankası Başkanı
Durmuş Yılmaz da teslim ediyor.
-
Başarı kıstası ne? - Ancak enflasyon konusunda madalyonun diğer yüzü de var. Çifte seçim yılında enflasyonun geçen yılkinin altında kalması, geçmiş dönemlere göre bir başarı sayılabilir. En azından enflasyon artmamış hatta düşmüş olacak. Bu açıdan geçen yıl sonundaki yüzde 9.65'in altında bir gerçekleşme tolerans sınırları içinde sayılabilir.
Moralleri asıl bozacak olan enflasyonun geçen yılkinin de üzerine çıkmasıdır. Bu açıdan kur hareketleri belirleyici olsa da Türkiye'nin bu konuda yapabileceği sınırlıdır. Daha çok yapabileceği, zamları biriktirmemesi ve seçim ekonomisinin dozunu kaçırmamasıdır. Ancak son çıkartılan kanunlar ve uygulamalar da maalesef bu konuda umut vermiyor.
- Sonuç - "İnsan alışkanlıklarının çocuğudur" İbni Haldun
Yayın tarihi: 5 Haziran 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/05//haber,373ECB7973A941FA95E71A79D1496B1C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.