MEHMET Y. Yılmaz.. Bu Y. Sonra çıktı. Ben 30 yıl falan öncesi tanıdığımda, meslekdaşım, ötesinde kardeşim yaptığımda Mehmet Yılmaz'dı sadece..
İstanbul'da nerdeyse 3 sene beraber ayni evde her şeyimizi paylaştık. Öylesi kardeşimdir..
Beni üzdü geçen gün..
"Gazeteciliğe başladığım günden beri kendisini tanırım. Bir süre de ayni evi paylaştım ve bugüne kadar ağzından Fenerbahçe ile ilgili olumlu bir cümle çıktığını duymadım" demiş. Hayır, kızmam ona değil.. "Nankör, dediklerim, yazdıklarım, gözünde dizinde dursun" da demem.. Çünkü bu fanatik Fenerlilere (Mehmet, Milliyet'in Genel Yayın Müdürü iken maçlara Fener forması giyerek giderdi. O gazetenin artık Fener'e karşı tarafsız olması mümkün mü?. Mehmet öyle gözü kara fanatiktir) ne deseniz, ne yazsanız yaranamazsınız.. "En büyük Fener, başkası da yok. Ben de Fenerli oldum zaten" demezseniz, gerisi boştur.
Kızmam, üzülmem, yazı boyunca benden Hıncal Uluç diye söz etmesine..
Bana hayatı boyunca "Hıncal Ağbi" diyenler, köşelere geçtiler mi, araya "Hıncal Uluç" soğukluğunu koyuyorlar nedense..
Fatih de öyle yapmıştı, beni ağır şekilde eleştirdiği bir yazısında, Hürriyet'te yazarken.. Aradım.. "O ne rezil yazı ulan" dedim.. Neden eleştirdiğini izaha kalktı.. "Bana ne eleştirinden. O senin görüşün, özgürce yazarsın. Beni kızdıran, üzen, 40 yıllık Hıncal Ağabeyine, Hıncal Uluç demen" dedim..
Anladın mı, Mehmet!..
Antalya'da rastladığın Hıncal Uluç değil, Hıncal Ağbindi!..
Yayın tarihi: 14 Haziran 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/14//haber,8D403267C251460CB33B474B52EFDF8C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.