Geçen hafta Türkiye Bankalar Birliği'nin 50'nci Genel Kurulu yapıldı. Yönetim Kurulu Başkanı
Ersin Özince'nin yaptığı konuşma, gerek ekonomideki gerekse bankacılıktaki gelişmelerle ilişkin önemli değerlendirmeler içeriyordu. Yakın dönemde, bankacılıkta çok önemli gelişmeler ve değişimler yaşandı. Bunların doğru analiz edilmesi ve iyi anlaşılması gerekiyor.
Çünkü bankacılık sistemi ekonominin aynası. İşlevi gereği ulusal ve uluslararası alanda ekonomik, siyasi ve sosyal gelişmelerden öncelikle ve en fazla etkilenen sektör bankacılık.
Başkan Özince'nin aşağıdaki tespitleri bu gerçeği açıkça ortaya koyuyor:
1-Ekonomik istikrar bankaların performansını olumlu yönde etkiledi. Bilançonun büyüklüğü, yapısı ve bankaların davranışı değişti. YTL cinsinden finansal araçlar ve finansal hizmetlere talep arttı. Likidite yüksek, aktif kalite iyileşti.
Öz kaynaklar daha güçlü, kârlılık arttı. Risk yönetimi iyileşti. Bankalar ileri teknoloji ile çalışıyor. Ürün ve hizmet yelpazesi genişledi. Rekabet arttı. Düzenlemelerde uluslararası iyi örneklere yaklaşıldı. Denetim çok daha iyi hale geldi.
2-
Bankacılık sisteminin toplam aktifleri 486 milyar YTL (347 milyar dolar) oldu . Toplam aktiflerin GSMH'ye oranı yüzde 85 düzeyinde.
3-Kredilerin GSMH'ye oranı 2002 yılına göre bir kat artışla 2006 yılında yüzde 37'ye yükseldi. Buna karşılık, bankalar tarafından tutulan menkul kıymetlerin
GSMH'ye oranı 3 puan düşüşle yüzde 28'e geriledi.
4-Faaliyet gösteren mevduat bankaları ile kalkınma bankalarının sayısı 46.
Mevduat bankalarında yabancı bankaların sayısı 17, özel bankaların sayısı 12. 5-Bankalarda çalışan sayısında ve banka şube sayısında 2003 yılının son çeyreğinden itibaren hızlı bir artış eğilimi var. 2007 Mart itibariyle bankacılık sisteminde çalışanların sayısı 145 bin, şube sayısı ise 6 bin 974 oldu.
Her iki büyüklükte de 2001 yılı düzeyi aşıldı. 6-Aktifte kredilerin payı 2002 yılına göre 19 puan artarak yüzde 43'e ulaştı. Sorunlu kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 20'den yüzde 4'e geriledi. İştirakler, bağlı değerler ve karşılık sonrası sorunlu kredilerden oluşan duran aktiflerin payı azalmaya devam etti ve
yüzde 7'den yüzde 3'e düştü. Kredilerde hızlı büyüme olurken, dikkati çeken önemli bir gelişme kredilerin çeşitlenmesi oldu. Krediler içinde bireysel kredilerin payı 2002 yılında yüzde 13 iken, 2005 yılında yüzde 31'e yükseldi.
7-Mevduatın vade yapısında önemli bir iyileşme olmadı, ortalama vade yaklaşık 3 ay ile sınırlı kaldı.
8-
Öz kaynaklar 58 milyar YTL'ye (41 milyar dolara) ulaştı. Sermaye yeterliliği standart rasyosu ise 22 ile yüksek bir düzeyde gerçekleşti. Serbest kaynaklar 5.6 milyar YTL'den 43 milyar YTL' ye yükseldi.
Öz kaynakların güçlendirilmesi çabası olumlu sonuç verdi.
9-
Kârlılık rasyoları yükseliyor. Buna rağmen, enflasyonun düzeyi ve Avrupa Birliği'ndeki bankacılık sektörünün öz kaynak karlılığı ile karşılaştırıldığında performansın daha da iyileşmesi beklenmeli. Bankacılıkta iyileşen performans finanssal kurumların piyasa değerine olumlu yansıdı. (Devam edeceğim.)
Yayın tarihi: 5 Haziran 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/05//ayaydin.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.