Solda at pazarlığı (mı?)

Solda yine "birleşelim, hayır birleşmeyelim" tartışmasının tırmandığı bir dönemde Turgut Özal, Mehmet Keçeciler'e demiş ki:
- Mehmet onlar ancak teorik tartışmayı iyi bilirler... Onlar tartışırken fırsat bu fırsat, biz yol alalım.
Keçeciler "bu anıyı" anlattı ve ekledi:
- Gerçekten de onlar "sosyal demokrasi mi daha iyi, yoksa demokratik sol mu" diye tartışırken, biz Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile TEM otoyolunu bitirdik.

Önceki gün Keçeciler evde hasta yatıyordu.
Ziyaretine DYP'li Celal Adan geldi.
Akşam yemeğini birlikte yediler.
Takıldık:
- Siz kardeş kardeş anlaşıverdiniz... Sol neden beceremiyor?
Keçeciler güldü:
- Anlaşırlarsa tartışacak, kavga edecek konu bulamazlar da ondan.
Celal Adan "doğru" diye araya girdi:
- Soldaki arkadaşlar birbirlerini huzursuz etmekten huzur buluyorlar.

"Yaşar Okuyan bile" gidiyor, sol ile uzlaşıyor.
Ama sol "kendi arasında" didişip duruyor.
Neden?
Yaşar Okuyan kestirip attı:
- Neden olacak?.. Solcu olduklarından.

"Sol kesimden" Celal Doğan'a göre ise "bu iş uzun hikaye."
"Temeli hayli derinde."
Dedik ki "bu kadar derine inmeyelim, bugüne gelelim."
Celal Doğan:
- Bireycilik... Narsizm... Ben eksenli dünya görüşü... Dünya benim etrafımda dönüyor mantığı.

"Turgut Özal' ın takımından" Ekrem Pakdemirli'yi "hayırlı olsun" diye aramıştık:
- AKP milletvekili oluyormuşsunuz.
Ekrem Hoca "ne ben kimseye gittim, ne de bana gelen oldu, yok böyle bir şey" dedi.
Pakdemirli pek çok üniversitede ders verdi.
ODTÜ, Ege, 9 Eylül, Gazi.
Halen "Bilkent'te ve Başkent'te Hoca'lığı sürdürüyor.
"Sol kesimden" hayli arkadaşı var.
- Hocam sol neden uzlaşıp, birleşip, bütünleşemiyor?
- Dogmalardan kopamıyorlar... Dogma, beraberinde inadı getiriyor.

Ekrem Pakdemirli bir gün DPT Müsteşarı Turgut Özal'ın odasına girmiş:
- Abi siz Nejat Ölçen' e itibar ediyorsunuz ama... Adam hasta CHP'li... Koyu komünist... Üstelik bunlar kendi aralarında bile uzlaşamıyorlar.
Özal "doğru" demiş.
Ve devam etmiş:
- Ama adamda müthiş bir zeka var... Ben onun dünya görüşünden değil, beyin gücünden yararlanıyorum... En zor konuların içinden başarıyla çıkıyor.

Perşembe sabah saat 09.40.
- Sayın Deniz Baykal... Sağ becerdi, sol ne alemde?
- Dur bakalım... Bir yanlış olmazsa çözülecek.
- Gazozun gazı kaçmadı mı?
- Yok, daha kaçmadı.
- Neden bu kadar uzadı?
- Kolay değil... Bu işler böyle olur... Sonuç alınsın diye bekliyorum... İnşallah tarihi bir karara varacaklar.

Ve dün akşama doğru nihayet...
Meşhur "Ağa ile arabacı" fıkrasını bilenler bilmeyenlere anlatsın.
Zira "olup bitene" en uygunu olsa gerek.