UT
yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder.
SMS:
?UT
Turan Yavuz
(Medya tarihinin çarpıcı sayfaları)
Pazartesi öğleden sonraydı. "Turan Yavuz'u kaybettik" dediler.
Sokaktaydım. Öylesine yürüdüm. Bir büfeden sandviç aldım. Sokağa attığı masaya sığındım.
Filmler, hayat arşivinden makaralar sarmaya, beynimde oynamaya başladı.
Işıklar söndü.
O sırada NTV'den Mirgün Cabas bağlandı; canlı yayında. Çünkü, "Turan Yavuz'un Türkiye'yi sarsan haberi" sırasında, "İşte Çiller'in ABD'deki serveti" Milliyet'te patladığında genel yayın yönetmeniydim. İkimiz de yaşça henüz yolun yarısındayız sanıyorduk; 30'larımızdaydık. Sanırım Mirgün de Ankara Büro'da çiçeği burnunda muhabirdi.
Aşağıdakilerin bazılarını anlattım. Utanmadan söylüyorum ki, son cümlelerde ağlıyordum; canlı yayına ne kadar gözyaşı aktı, bilmiyorum.
Düşündüm ki, Turan' ı tüm özellikleri yanında, esas, sevdiğim gazetecilik türü adına seviyormuşum; 51'inde sonlanan hayat, hayatının yoldaşı eşi, minicik kızı için de üzülürken, o gazetecilik adına çok üzülürmüşüm.
Tam 13 yıl öncesi, Turan için, benim için, Milliyet için, o günkü Milliyet çalışanları için, tabii o sırada sahibi için, gazetecilik için gurur kaynağıydı.
Bugün Turan' ın ardından elbet samimiyetle o haberi hatırlatanların (maalesef) çoğu, güçlü başbakanı sarsan haberin gölgesine yanaş(a)mamıştı.
Manzara şöyleydi ve şöyle oldu:
1. İki büyük, Hürriyet ve SABAH iktidara yapışmıştı. Milliyet ise epey mesafeli.
2. Hürriyet'te Efe Özal' ın Florida'daki mülkü haberi ve "Çillerler'in New Hampshire'da okulu varmış" diye küçük bir bilgi bana ilham verdi. Oysa o okulu öğrenen bir gazete yönetmeni, muhabirinin yolladığı haberi çekmecesine saklamıştı.
3. Turan Washington'dan yola çıktı; Günlerce köşe bucak, tapu, kayıt, belgearaştırdı.
4. Başbakan'ın beyanlarında görünmeyen, üstelik yurtdışında, 4 büyük gayrimenkul çıktı.
5. Söylemek dahi ayıp ama, gazeteden kimi haberin iktidara uçtuğunu biliyordum. Gizledik. Turan paketi alıp geldi. Birkaç kişi odama kapandık; haberi ve sayfayı gizlice hazırladık.
6. Tesadüf bu ya, o gün gazete sahibi Aydın Doğan' ın yemek konuğu, Çillerler' in pek yakını Nail Keçili idi. Doğan bir ara uğradığım masada "Önemli bir haber var mı?" diye sordu. "Yok" dedim.
7. Öğleden sonra ilk sayfa hazırdı. Doğan' ın odasına çıktım: "Önemli haber bu. Hepsi belgeli. Bu sizi zorlayacak. Ama arkasında durabilirsiniz. Yahut haberi alıp toptan gideyim" dedim. Allah için, tüm riski üstlendi. Tedirgindi ama "gazete sahibi gibi" davrandı.
8. Haber akşamdan duyuldu. Çiller Ailesi engellemek, attırmak için bastırdı. Umursamadık.
9. Tam sayfa haber patladığında, Koalisyon, Meclis, Türkiye sallandı.
10. Hürriyet ve SABAH'ın bildiğiniz ünlü isimleri iktidarı kollamak için habere soğuk baktılar. İktidara yanaşan habere yanaşamıyordu.
11. Hükümet düşüyordu ki, koalisyon ortağı SHP son anda döndü!
Sonra olaylar hızla gelişti:
1. Turan iki büyük gazetecilik ödülünü de aldı.
2. Milliyet (Doğan Grubu), en büyük gazete Hürriyet'i de, Dışbank'ı da satın aldı.
3. İktidar ailesi kovulmam için hep baskı yaptı; yerime geçecekler bile hazırlandı.
4. Kasımda, haberden 5 ay sonra yönetmenlikten istifa ettim. Gazetede kalıp yazı yazmam istendi. Dipsiz Kuyu doğdu.
5. Hemen ardımdan Çiller Ailesi' ne övgü haberleri hazırlandı.
6. Turan Washington'dan alındı.
7. TV yöneticiliği gibi vaatler verildiği halde işsiz bırakılıp cezalandırıldı.
8. Kimi en yakın arkadaşının kazıkları da yadigar kalmıştı.
9. Yine de küsmedi; gazeteciliğini bu kez TV'de büyüttü.
10. Ben de küsmedim aslında; üzüldüm tabii ve bu köşedeki gibi acı acı gülümsedim.
11. Büyük gazetecilikle vicdanen büyüyecek medya, paraca büyüdü ama vicdanı, gazeteciliği küçüldü. Siyasi tezgahlara gömüldü. İktidar, kudret, servet sorgulayamaz hale geldi.
12. Merkez sağ ve solun tefessühü, çöküşü hızlandı. Rezilliklere tepkiden Refah, Fazilet, derken AKP büyüdü.
Tesellim şu ki; o haberle onur verdiği Milliyet ve (başta
Sedat Ergin) yönetimi, sahipleri, bildiğim kadarıyla
Turan' a el, maddi, manevi destek verdiler.
Ben de bu yüzden çok şeyi
"helal" ediyorum.
Turan' ı da; ona tüm kalbimle sarılıp ve (saklamayacağım) tam şu anda yine gözyaşıyla
"Helal olsun sana" diyerek uğurluyorum.
Yayın tarihi: 16 Mayıs 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/16//haber,407CBE57108F46E3B720C86DCFB96456.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.