Uluslararası Yatırımcılar Derneği Başkanı
Tahir Uysal Anka'ya verdiği demeçte
"Yabancı güveniyor, yerli vesvese yapıyor" dedi. Bu ifade, Halk Bankası'nın halka arzına yabancıdan 8 kat talep gelmesinden sonra kullanıldı. Söz konusu borsa ise yerli ile yabancı talebinin arasında gerçekten uçurum var. Yerliler 2001 krizi sonrası bir türlü borsaya güvenemiyor. Bu nedenle yüzde 60 düzeyinde olan borsadaki paylarını yüzde 30'un altına indirdiler. Doğal olarak onların bıraktığı boşluğu yabancılar doldurdu. 2001 krizinde yüzde 40'a kadar inmiş olan paylarını yüzde 70'e yükselttiler. Yerlilerin borsaya küskünlüklerinin temelinde aracı kurumlardan sonra halka açık şirketlerin krizde batması ve bundan büyük zarar gören taraf olmalarıydı. Yabancı talebiyle borsa belli bir düzeye yükselince de
"trenin kaçtığını" düşünen yerliler piyasaya girmekten uzak durdular.
-
Yerliler de yatırım yapıyor - Eğer söz konusu güven reel yatırımlar konusundaysa durum biraz daha farklı. En azından yerli de yatırım yapıyor. Yabancılara şirketleri satanlar da bu parayı yurt içinde değişik sektörlere yatırıyorlar.
Özellikle finansal piyasalarda yerlilerin yabancılara göre daha dikkatli, riskten kaçınan bir tutumları olduğu gerçek. Bu nedenledir ki, yerlilerin geçen yılın ortasında 60.2 milyar olan döviz hesapları 84.6 milyar dolara yükseldi. Bugün geldiğimiz durum itibariyle öyle vesvese yapmadıkları, en azından kısmen haklı çıktıklarını söylemek de mümkün. Belki bundan sonra yaşanacaklar bu isabetlilik oranlarını artırabilir de.
-
Farkın nedenleri - Yerlilerin yabancılardan farklı düşünmelerinin ve farklı pozisyon almalarının bazı nedenleri var.
- Bir kere yerlilerin bu ülkede geçmişi, tecrübesi ve hafızası var. Sütten ağzı yandıkları için artık yoğurdu üfleyerek yiyorlar. Savunmacı pozisyon almalarında bunun belli bir etkisi olabilir.
- Yerlilerin portföyünün çok büyük kısmı Türkiye'de. Herhangi bir riskin gerçekleşmesi durumunda bundan o ölçüde zarar görecekler. Halbuki yabancıların yatırımları içinde Türkiye çok küçük bir pay alıyor. Onlar risklerini çeşitli ülkelere yaymışlar. Bu nedenle Türkiye'deki gelişmelere duyarlılıkları da aynı oranda azalıyor.
- Yerlilerin iç siyasi gelişmelere çok daha fazla duyarlı olmaları doğal. Aynı uluslararası yatırımcıların kendi ülkelerindeki gelişmelerden etkilenmeleri karşısında Türkiye'nin bu gelişmelere tepki vermemesinde olduğu gibi.
- Yerlilerin sermaye gücü daha az, yabancıların daha fazla. Sonuçta piyasalarda isabet gücü ve etkinlik sermayenin büyüklüğüyle doğru orantılı. Sermayesi daha az olan yerliler, bunu yatırıma dönüştürürken daha tutucu olabiliyorlar.
- Ekonomi canlı. Yerliler, finansal piyasalara göre reel ekonomi içinde daha yüksek kazanç kapıları bulmuş olabilirler. Örneğin borsa ile uğraşacağına gayrimenkule yatırım yapmak gibi.
Eğer belirtildiği gibi,
bir taraf vesvese yapıp duracaksa ve öbür taraf da Türkiye'ye güvenmeye devam edecekse, belli bir süre sonra ekonomi ve piyasalar büyük oranda yabancıların hakimiyetine geçmiş olacak. O zaman da yerli yabancı ayrımı yapmaya gerek kalmayacak.
- Sonuç - "Gerçeğin rengi gridir" A. Gide
Yayın tarihi: 11 Mayıs 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/11//haber,AF04237300264824AF8861352474E52F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.