Gerçek tehlike

Yaklaşık iki hafta önce Pazartesi Sohbeti'nde ünlü yazar Kenize Murad vardı. Sultan torunu, gazeteciyazar Murad için artık Türk asıllı Fransız demiyoruz artık çünkü Murad 1990'da Türk vatandaşı oldu. Murad 15 yıl boyunca Fransa'nın en büyük haftalık dergilerinden Nouvelle Observateur'ün Ortadoğu muhabiri olarak çalıştı. Daha sonra yazdığı "Saraydan Sürgüne" isimli romanıyla Fransa'nın en çok satan kitabının yazarı oldu. Hem de Henri Charriere'in ünlü "Kelebek" romanını bile geride bırakarak.
Peki bugün tekrar niye Kenize Murad'dan bahsediyorum?
Fransa seçimleri ve Ermeni soykırımı iddiaları yüzünden.
Öncelikle şunu hatırlatmakta fayda var. Kenize Murad haftalık dergi Nouvelle Observateur'deki başarılı kariyerine Ermeni lobisi yüzünden veda etmek zorunda kaldı. O gün bugündür ise kendisi pek söylemek istemese de çeşitli tehditler alıyor. Neden? Ünlü tarihçilerle çalışıp, araştırıp bir sonuca vardığı ve bu sonucu açıkladığı için: "Türkiye'de Ermeni soykırımı yapılmamıştır."
Peki Fransa'nın en sevilen yazarlarından biri olan Murad bu tezini rahatça söyleyebiliyor mu? Hayır. Röportajlarında o bölümler çıkartılıyor, yazdığı zaman hiçbir yayınevi bu tezi basmaya yanaşmıyor. Murad da kendi deyimiyle Ermenilere karşı savaşan tek tabanca olmaktan çoktan yorulmuş. "Türk hükümeti kılını kıpırdatmazsa ben ne yapabilirim ki?"
Kenize Murad'ın bir büyük endişesi daha var.
"Fransızlar Sarkozy'yi seçerek ne kadar ırkçı olduklarını zaten gösterdiler. Sarkozy Paris'in banliyölerine adım atamayan birisi. 6 ay içinde 10 milyon kadar Fransız sokaklara dökülecek. Türkiye'ye gelince, AB'den önce, Sarkozy'nin bir ulusun sırtına bindirmek üzere olduğu Ermeni Soykırımı suçlaması ciddiye alınmalı. Sarkozy'nin hayattaki en yakın arkadaşının Türk nefreti ile büyüyen Deveciyan olduğunu düşünürsek..."
Geçtiğimiz nisanda Amerika'da Demokrat Parti'nin başkan aday adayı olan senatör Hilary Clinton'ın da Ermeni soykırım iddialarının tanınmasını isteyen karar tasarısının sunucuları arasına katılması yeterince düşündürücüydü. Ama asıl beni bu yazıyı yazmaya iten, birkaç gün önce konuyla ilgili söyledikleriydi:
"Ermeniler sürekli ziyaretime geliyor. Konuyla ilgili hiçbir Türk'le görüşmedim, fikir alışverişinde bulunmadım."
Biz içerde, sol birleşsin birleşmesin, askerin açıklaması muhtıra mı değil mi diye tartışaduralım, Ermeni lobisi hızla çalışıyor. Murad'ın dediği gibi ülkemizin omuzlarına yüklenecek "soykırım" suçlamasının günahı hepimizindir.
Türkiye'nin acilen bir şeyler yapması gerekiyor.