Çevremizde çok önemli gelişmeler oluyor ama ne yazık ki, seçime kilitlenen Türkiye'nin gündeminde yer bulamıyor. Birkaçını sıralayalım: - Neo-Con (ABD yeni sağı) kadrolarını yetiştiren düşünce kuruluşu "American Enterprise Institute", İran'daki Batı yatırımlarının tek tek sayıldığı bir rapor yayınladı ve Bush yönetimine "Mollaları sıkıştırmak için o yatırımcılara gözdağı vermesi"ni önerdi.
- ABN Amro bankası, Ankara'ya doğalgaz gaz boru hattı projesinden çekildiğini bildirdi. Gerekçe: İran'ın kaynak ülke olarak düşünülmesi.
- Rus hükümeti 15 Mart'ta Atina'da imzalanan Burgaz-Dedeağaç petrol boru hattı anlaşmasını onayladı.
- Kazakistan, ABD ve AB'nin önerdiği Trans-Hazar doğal gaz boru hattına katılmayı reddetti.
- Rusya Başkanı Putin'in dün başlayan Kazakistan ve Türkmenistan gezisinin odağında Hazar petrol ve gazının Avrupa'ya ulaştırılması için yeni boru hatları projelerinin yer alacağı açıklandı.
Tüm bu gelişmelerin bir ortak noktası var: Türkiye'yi doğrudan ilgilendirmesi. Nabucco gaz boru hattı projesini, hatta 24 Nisan'da temeli atılan Samsun-Ceyhan petrol boru hattını tehlikeye düşürmesi. AB'nin "Stratejik öncelikli" dediği Nabucco'dan başlayalım. Adını bir Babil kralından alan proje Türkiye'den Macaristan'a, oradan da Avusturya'ya gaz boru hattı inşasını öngörüyor. Peki gaz nereden gelecek? Azerbaycan'ın Şahdeniz yatağından. Bu gaz Bakü-Tiflis-Erzurum boru hattıyla Türkiye'ye ulaşacak. Erzurum'dan Ankara'ya, oradan da Nabucco ile Avrupa'ya gidecek.
Ancak yatırımcılar Azerbaycan'ın gaz rezervleriyle ilgili tahminlerin tartışmalı olduğunu, o nedenle sadece oraya bağımlı boru hattının rantabl sayılamayacağını belirterek, takviye kaynak istiyorlar. İlk ve en yakın aday olarak İran görülüyor. Yani İranTürkiye gaz boru hattını da Nabucco'ya eklemek. Ne var ki, İran'a BM kararıyla ve ABD'nin yoğun baskısıyla yaptırım uygulanıyor. Zaten ABN Amro Bank da o nedenle projeden çekildi.
Bir başka seçenek olarak
Türkmen ve Kazak gazının Trans-Hazar boru hattıyla Nabucco'ya bağlanması üstünde duruluyor. İşte Kazakistan "Ben bu işte yokum" diyerek bu kaynağı da kurutmuş oldu. Dahası Putin'in dün başlayan gezisinde hem mevcut hatların kapasitesini artırmak, hem de yeni projeler için Rusya'yla masaya oturdu.
Koridorda soğuk rüzgârlar Bu durumda, Macaristan'ın oyunbozanlık yapması (O da Moskova'nın projelerine öncelik veriyor) ve Türkiye'nin Ermeni tasarısına misilleme olarak "Gaz de France" şirketiyle ortaklık görüşmelerini askıya almasıyla zaten ötelenmiş olan
Nabucco'yu kurtarmak için iki seçenek kaldı: Ya Rus devi "Gazprom"u da ortak yapmak ya da Putin'in "Nabucco'dan vazgeçin, Mavi Akım2'yi yapalım" önerisini kabullenmek. O proje Mavi Akım'ı Nabucco için düşünülen güzergahı izleyerek Samsun'dan Macaristan'a bağlamayı öngörüyor. Ama "Gazprom"un patronluğunda.
Samsun-Ceyhan petrol boru hattına gelince; Burgaz-Dedeağaç hattının hızlandırılması, Türkmenistan'ın yeniden yüzünü Moskova'ya dönmesi ve nihayet Kazakistan'ın gazın yanı sıra petrolünü de Batı'ya Rusya üstünden göndermeyi tercih etmesi gibi nedenlerle o da ciddi sıkıntıya girdi. Çünkü boru hattı inşa ediliyor ama hangi petrolü Akdeniz'e ulaştıracağı meçhul. Sadece Azeri petrolüne kalırsa, bu kez Bakü-Tiflis-Ceyhan yara alacak.
Görüldüğü gibi, jeostratejik satranç oyununda hamleler birbirini izliyor. "Enerji koridoru" olmayı hedefleyen Türkiye ise kendi derdiyle uğraşıyor.
Yayın tarihi: 11 Mayıs 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/11//haber,A7D324F324E74433881E09463B92DD34.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.