Sağda birleşme tamam solda ittifak talebi var

Seçim tarihi belli oldu. Bir gerçeği söylemek gerekirse iktidar partisi AK Parti ve MHP dışında seçime hazır parti yok. İktidar partisinden rahatsızlık, merkez sağ ve solda birleşme arzusunu ortaya koyuyor. Nitekim Tandoğan ve Çağlayan mitinglerinde 'birleşin' sloganları bu nedenle mitinglere damgasını vurdu.
Meydanların sesine kulak veren merkez sağ oldu. DYP ve Anavatan liderleri biraraya geldi. Kurmayları ile istişare edip, kompleks yapmadan tek çatı altında birleşme kararı aldı. Daha ilk günden itibaren birleşmenin getirdiği heyecan sinerji yaratacak gibi gözüküyor.
DYP Lideri Mehmet Ağar ile Anavatan lideri Erkan Mumcu
bence halkın sesine kulak verip siyaseten tarihe geçecek sağda bütünleşmenin adımını attı. Birleşme kararından sadece 2 gün geçmesine rağmen konuştuğum herkes çok iyi oldu, adresimiz belli oldu demeye başladı. Sanırım sandığa kadar bu halka çığ gibi büyüyecek ve arzu edilen sonuç alınacak. Merkez sağdaki bütünleşme Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller döneminde gerçekleşseydi bugünkü AK Parti iktidarı olmayacaktı . Onun için DYP-Anavatan bütünleşmesi yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak bir hatırlatma da yapmadan geçemeyeceğim. Ağar ve Mumcu bu olumlu başlangıcın ardından aday seçiminde yanlışlık yapmamalı. Aday tespitinde sırf "Bana yakın olduğu için bunu da alalım" deyip halkın önüne yanlış adaylarla çıkarlarsa bu bütünleşmenin de bir katkısı olamayacağını iyi hesap etmelidirler.

Solda birlik zor
Merkez sağda DYPAnavatan birleşmesinden sonra gözler CHPDSP birleşmesine çevrilmiş durumda . Burada şu tespiti yapmakta yarar görüyorum. Deniz Baykal'ın başında bulunduğu CHP, AK Parti iktidarının en güçlü rakibi konumunda. Baraj sorunu olmadığı gibi Tandoğan ve Çağlayan meydanlarındaki kalabalığın gönlündeki parti CHP. Ancak Ecevit'in kurduğu DSP'de ne yazık ki baraj sorunu var . Halkın miting meydanlarında isteği de solda ittifak değil, birleşmedir.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, meydanların sesine kulak verdi ve özveri göstererek DSP'ye birleşme çağrısında bulundu . DSP Genel Başkanı Zeki Sezer de zaman kaybetmeden CHP' ye evet 'ancak' mesajı gönderdi . DSP, eğer birleşmede kararlı ve samimi ise CHP'nin davetine ancaksız 'evet' cevabını göndermelidir . DSP, "Partimiz burada kalsın, CHP bize listelerinde 20-30 milletvekili kontenjanı versin" diyor. Bence bunun adı 'birleşme' değil, olsa olsa 'ittifak'tır.

CHP'nin sıkıntısı
Açıkçası DSP diyor ki "Ben DSP'yi kapatmayacağım. CHP kendi listesinden bana kontenjan vererek beni TBMM'ye taşısın, sonra da bizler CHP'den ayrılır ve aynı tabana sahip olduğumuz CHP'nin altını oyarız . Bunun samimiyete dayanan hiçbir yönü yok. CHP, DSP'nin bu talebine 'evet' derse bence önümüzdeki dönemde en büyük sıkıntıyı, listelerinde TBMM'ye taşıdığı DSP milletvekillerinden çekecek.
Halkın istediği solda birleşme bu değil . Halk ittifak değil, gerçek manada tek parti istiyor. Yani sen CHP'ye geleceksen, Anavatan ve DYP'nin sağda yaptığı fedakârlığı yapacak ve partinin adını unutup CHP'ye fiilen katılacaksın . Daha işin başında 'benim partim burada bir kenarda beklesin' demek, ben seçimden sonra 'bu partime geri döneceğim' demektir. Böyle bir ittifak ne sola ne de CHP'ye hiçbir yarar getirmez, aksine önümüzdeki dönemde çok daha fazla kayıplar olur.

DSP de haklı
DSP'liler de kendi açılarından haklılar. Ecevitler'in kurduğı DSP'yi yaşatmak istiyorlar . O zamanda seni TBMM'ye taşıyacak koltuk değneği aramayacak, kendi gücünle oraya gireceksin. DSP'nin bir de şu kompleksleri var; DSP kasasında 80 milyonun üzerinde nakit paraları var. Zannediyorlar ki onlara birleşme çağrısı yapanların gözü onların bu parasında. Oysa kafalarını kumdan çıkarıp şöyle bir etraflarına baksa CHP'nin ne onların parasına ne de onların başka bir şeylerine ihtiyacı yok. Oysa DSP'nin TBMM'ye girmesi için CHP'ye ihtiyaçları var.
DSP solda birleşme konusunda samimi ise DSP'yi kapatır ve CHP'ye fiilen katılır . Halkın istediği bu. Oysa DSP'nin istediği birleşme değil TBMM'ye girebilmek için ittifak formülü. Bunun da orta ve uzun vadede ne CHP, ne de DSP ye bir yararı yok.

NOT: Bu yazı CHP lideri Baykal'ın açıklamasından önce yazılmıştır.