Citibank ve HSBC'den mikro finans yarışı!

Her şey 1980'lerin ortasında Demir Leydi lakabıyla tanıdığımız İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın meşhur "TINA" yaklaşımıyla başladı!..
Bu yaklaşım, "There is no alternative" diyerek, "Kalkınma ve büyüme için başka seçenek yok! Bırakınız her şey satılsın!"
ifadesiyle bütünleşti.
Artık slogan belliydi. Bu yaklaşım serbest pazarın ve küresel yolculuğun yeni yol haritasıydı.
30 yılda çokuluslu şirketler küreselleşti. Yoksul ülkeler ise iyice yoksullaştı!..
Dünya, elmanın yarısı gibi ikiye ayrıldı! Zenginler, kelepir fiyatına şirket alıp para kazanırken mutlu olamadı. Gelir dengesizliği ve adil olmayan durum, "Acaba başka bir dünya mümkün mü?" diye çoğunluğu arayışa itti.
Zenginler, vicdan muhasebesi yaparak sihirli formülü buldu: "Sürdürülebilir kalkınma" adına "Sosyal Sorumluluk" projeleri.
Küresel şirketler, vakit kaybetmeden, Hindistan, Çin, Filipinler, Brezilya, Türkiye, Ruanda, Fas ve yığınla ülkeye projeleriyle çıkarma yaptı. Yoksullar ise politik arenada arayışlarını hâlâ sürdürüyor.
Ne fark eder!!!
Büyük hızlı balık, küçük hızlı balığı bir lokmada yutuyor(!)
Zaten zenginlerin yolu da ortak!
İşte Türkiye'de, iki dünya devi, böyle bir sosyal sorumluluk projesine öncülük ediyor.
HSBC, mikro finans yolculuğu için, "5 yılda 5 milyon dolar!" hedefiyle yola çıktı. Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Türkiye İsrafı Önleme Vakfı ile birlikte çalışıyor.
Banka, Hindistan'da 5 yılda 70 bin aileye 5.5 milyon dolar, bir yılda 1 milyon dolar mikro finans kredisi verdi. Meksika, Brezilya Rusya ve Filipinler'de de çalışmaya başladı.
Açıkçası petrol zengini ve yeni G7 üyesi Rusya'ya yardım bana ilginç geldi!
Ne diyelim!..
Diğer taraftan Akbank'ın yüzde 20 hissesini alıp Türkiye'de farklı bir yolculuğa çıkan Citibank'a dikkat çekelim.
Citibank, kendi adına bir ilke imza atacak. Ekim ayında "Mikro Girişim" ödülü verecek.
Citibank, geçen yıl bu ödülü Ürdün'de vermiş. Bu yıl Türkiye'de vereceği ödül için kendine, "Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı'nı " partner olarak seçmiş. Hedef, mikro finans hizmetlerini kullanan girişimci kadınları teşvik etmek.
Diyeceksiniz ki, memlekette ortalık toz duman, şimdi mikro finans anlatmanın zamanı mı?"
Çok doğru!!!
Yaşadığımız süreç önemli. Ama açık ve seçik diyoruz ki, Ankara'da bizi yönetenler, dünyayı iyi okuyamıyor.
Küresel likidite coştukça coşuyor. Küresel para, muhtıraya ve iktidarı temsil eden "351" çoğunluğuna takılmıyor.
Çünkü dünya büyük çelişki yaşıyor!..
Artık, demokratlar, hükümetler ve yatırımcılar çaresiz. Diktatörler bile, kontrolden çıkmış sermayeyi dizginleyemiyor...
Daha ne olsun?