Enflasyonda düşüş beklentisi
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, yıl sonuna ilişkin yeni enflasyon tahminini açıkladı. Yılmaz, yıl sonu enflasyonunun orta noktası yüzde 5.8 olmak üzere, yüzde 4.5 ile 7.1 arasında olacağını bildirdi. Böylece, enflasyon tahmini, yılın ilk projeksiyonuna göre orta noktada 0.7 puan yükseldi.
Merkez Bankası, yılın ilk projeksiyonunda, yıl sonu enflasyonunun orta noktası yüzde 5.1 olmak üzere, yüzde 3.6 ile yüzde 6.6 aralığında gerçekleşeceğini öngörmüştü. İkinci projeksiyonda ise rakamlar yukarı çekildi.
2008 yılına ilişkin enflasyon tahmini ise, orta noktası yüzde 3.4 olmak üzere yüzde 1.6-5.2 aralığında belirlenmişken, yeni projeksiyonda 2008 enflasyonu için, orta noktası yüzde 3.2 olmak üzere, yüzde 1.3-5 aralığı belirlendi.
Enflasyonda ilk çeyrek itibariyle ortaya çıkan görünüm nedeniyle temkinli duruşun uzun süre devam edeceğini kaydeden Yılmaz, "Ekonomik birimlerin bu süreçte sabırlı olmaları ve kısa vadeli çıkarlar uğruna uzun vadeli kazanımları feda etmemeleri büyük önem taşımaktadır" uyarısında bulundu.
Yılmaz, Enflasyon Raporu'nun 2007 yılına ait ikinci sayısını açıkladı. Şubat ayının sonları ile birlikte açıklanan ABD ekonomisi verilerinin olumsuz olması ve ABD emlak piyasalarına dair endişelerin ABD ekonomisinin resesyona girebileceği üzerine yapılan açıklamalarla birleşerek uluslararası piyasalarda yeni bir satış dalgasına sebep olduğunu anımsatan Yılmaz, uluslararası yatırımcıların risk karsısındaki tutumlarını yansıtan Credit Suisse Küresel Risk İştahı Endeksi'nin şubat sonlarında yaşanan ABD kaynaklı dalgalanmanın da etkisi ile risk iştahının kesintiye uğradığını gösterdiğini belirtti.
Mart ayında açıklanan verilerin, ABD ekonomisindeki yavaşlamanın ılımlı düzeyde geliştiği görüsünü desteklediğini ve dolayısıyla şubat sonunda yaşanan finansal dalgalanmanın etkilerini sınırladığını kaydeden Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
AVRUPA VE JAPONYA, ABD ETKİSİNİ AZALTACAK
"Euro bölgesi hızlı büyüme eğiliminin ve Japonya ekonomisine ait toparlanma sinyallerinin, ABD ekonomisi kaynaklı olası yumuşak yavaşlamanın etkilerini sınırlayacağı beklenmektedir. 2006 yılının dördüncü çeyreği boyunca uluslararası göreli fiyatlarda sert dalgalanmalara neden olan sanayileşmiş ülkeler enflasyon ve büyüme gelişmelerine ilişkin belirsizlikler, konuşmamın başında da belirttiğim üzere, önümüzdeki dönemde gelişmekte olan ülkeleri etkileyebilecek uluslararası ekonomiye dair en önemli risk unsurları olarak öne çıkmaktadır. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerin faiz oranlarının yükselmesi ve ABD'nin ekonomik performansı gelişmekte olan ülkelere ait mali varlıklara olan talebi olumsuz etkileyebilme potansiyeline sahiptir. Öte yandan, küresel likidite imkanlarının uygunluğu ve risk iştahının yüksek seviyesi 2007 yılının ikinci çeyreğinde uluslararası koşulların olumlu seyredeceğini düşündürmektedir."
Hampetrol fiyatlarının, ocak ayı ortalarından başlayarak yeniden yükselişe geçtiğini ifade eden Yılmaz, kış koşullarının ağırlaşmasıyla ortaya çıkan talep artısının, OPEC ülkelerinin üretimi kısmaları, ABD hampetrol ve petrol ürünü stoklarında gözlenen dengesizlikler, Orta Doğu'da yaşanan siyasi gerginliklerin petrol fiyatlarının yükselmesine neden olduğunu belirtti.
ENFLASYON ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA DÜŞECEK
Yılın ilk çeyreğinde tüketici fiyatlarının yüzde 2.36 oranıyla son üç yıla kıyasla daha yüksek oranda arttığını ve yıllık enflasyonun yüzde 10.86 olarak gerçekleştiğini vurgulayan Yılmaz, buna karşın, ilk çeyrek enflasyonunun belirsizlik aralığı içinde kaldığını belirtti.
Yılmaz, "Yıllık tüketici enflasyonunda ilk çeyrekte gözlenen yükselişin geçici olduğu düşünülmekte ve 2006 yılında yaşanan döviz kuru şokunun fiyatlar üzerindeki etkisinin zayıflamasıyla önümüzdeki aylardan itibaren enflasyonun belirgin bir düşüş eğilimine gireceği tahmin edilmektedir" dedi.
TÜTÜNDE VERGİ ARTIŞI ENFLASYONU YÜZDE 0.5 ARTIRDI
Tütünde vergi artış başta olmak üzere enflasyonu artıran etkenlere işaret eden Yılmaz, "Tütün ürünlerinden alınan Özel Tüketim Vergisi'nde yapılan düzenlemenin şubat ayının ikinci yarısında sigara fiyatlarına yansıması neticesinde, ilk çeyrekte tütün ürünleri fiyatları yüzde 10.37 oranında artmış ve bu artış yıllık tüketici enflasyonuna yaklaşık 0.5 puanlık bir katkı yapmıştır" dedi.
Önümüzdeki dönemde yıllık enflasyondaki düşüşle beraber enflasyon beklentilerinde de kademeli bir iyileşme olacağı tahminini aktaran Yılmaz, iç talepteki yavaşlamanın ve dış talebin büyümeye katkısının artması neticesinde, cari işlemler açığının Gayri Safi Milli Hasıla'ya oranındaki artış eğiliminin 2006 yıl sonu itibarıyla durduğunu bildirdi.
MİNİ DALGA ENFLASYONU ETKİLEMEDİ
2007 yılının ilk çeyreğinde, uluslararası likidite koşulları ve global risk iştahının, gelişmekte olan ülkelerin lehine seyretmeye devam ettiğini kaydeden Yılmaz, "Her ne kadar, şubat ayı sonunda, finansal piyasalarda oynaklık yaşanmış olsa da, bu durum kısa süreli olmuş ve enflasyon görünümünü etkilememiştir. Sonuç olarak, uluslararası likidite koşullarındaki olumlu eğilim, Türkiye'nin risk primi göstergelerinde gözlemlenen düşüşte kendini göstermektedir" dedi.
Yılın ilk çeyreğinde, Merkez Bankası'nın yeniden döviz alım ihalelerine başlamasının etkisiyle, gecelik piyasada sterilize edilen fazla likiditenin geçen çeyreğe kıyasla bir miktar daha yüksek seviyede gerçekleştiğini ifade eden Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
BÜTÇE HEDEFİ TUTABİLİR
Yılmaz, ilk çeyrek bütçe gelişmeleri, faiz dışı harcamalarda kısıntıya gitmeye yönelik bir tasarruf paketinin gündemde olması, Türk Telekom'un satışından kalan toplam alacağın mart ayında Hazine'ye erken ödenerek bütçeye vergi dışı gelir sağlanmasının, 2007 yılı merkezi yönetim bütçe hedeflerinin tutturulacağı yönündeki beklentileri güçlendirdiğini söyledi. Yılmaz, şu uyarıda da bulundu:
DOLAYLI VERGİ UYARISI
"Bütçe disiplini içerisinde olası gelir artışlarının harcamalara yönelik kullanılmamasının yanı sıra, faiz dışı fazla hedefine ulaşabilmek için gerekli intibakın dolaylı vergiler yoluyla yapılmaması önem taşımaktadır. Sıkı maliye politikasından elde edilen kazanımların kalıcı hale gelebilmesi ve kamu borç stokunun daha düşük düzeylere indirilmesi için kamu maliyesinin etkinliğini artırmaya yönelik reformların kesintisiz olarak sürdürülmesinin önemini bir kez daha vurgulamakta fayda görmekteyim. Ayrıca, kamu kesiminde yapılan ve yapılmakta olan yapısal reformlar, bir yandan kamu maliyesini daha sağlıklı temellere kavuştururken diğer yandan ekonomide rekabetçi bir yapının yerleşmesi ve dolayısıyla bazı sektörlerde ortaya çıkan enflasyon katılıklarının ortadan kalkması açısından hayati öneme sahiptir."
REEL FAİZ, ENFLASYONUN DÜŞMESİNİ SAĞLIYOR
Reel kurun enflasyonun düşüş sürecine destek verir bir düzeyi ifade ettiğini, ancak 2006 yılının başlarına göre bu desteğin daha düşük düzeylerde olduğunu belirten Yılmaz, "Reel faizlerin mevcut düzeyinin sıkı bir para politikasını ifade ettiği ve talep koşullarını sınırlandırarak enflasyonun düşüş sürecine katkı yapmaya devam edeceği bir görünüm çizilmektedir" dedi.
Yılın ilk çeyreğinde işlenmemiş gıda fiyatlarında beklenen düzeltme hareketinin gözlenmemesi ve hizmet enflasyondaki düşüşün öngörülenden yavaş olması nedeniyle mart ayı sonu itibarıyla yıllık enflasyonun, Ocak ayı Enflasyon Raporu'nda belirtilen tahminin üzerinde gerçekleştiğini ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
ÜCRET ARTIŞLARI ETKİSİ SÜRECEK
"Bu çerçevede, yıllık enflasyona ilişkin yakın dönem tahminleri yukarı yönlü güncellenmiştir. Yılın geri kalan bölümünde, YTL'de geçtiğimiz yıl gözlenen değer kaybının yıllık enflasyon üzerindeki etkisinin ortadan kalkması ve yurt içi talebin yavaş seyretmesine bağlı olarak hizmet enflasyonunun bir ölçüde azalması beklenmektedir. Ancak, ücret artışlarının etkilerinin yıl boyunca süreceği, petrol fiyatlarının önemli bir düşüş göstermeyeceği ve konut sektöründeki yapısal unsurların varlığını sürdüreceği öngörüsü altında, 2007 yılı içinde hizmet enflasyonundaki düşüşün sınırlı olacağı tahmin edilmektedir."
Ocak ayındaki 55 dolarlık petrol fiyatı tahminini 60 dolara çıkardıklarını belirten Yılmaz, Merkez Bankası'nın politika tepkisini orta vadeli bir perspektif ile oluşturduğunun altını çizerek, yeni projeksiyonları şöyle açıkladı:
2008 ENFLASYON TAHMİNİ 3.2
"Enflasyondaki düşüş eğiliminin 2007 yılının ikinci çeyreğinden itibaren belirginleşeceği; enflasyonun yüzde 70 olasılıkla, 2007 yılı sonunda yüzde 4.5 ile 7.1 arasında (orta noktası 5.8), 2008 yılı sonunda ise yüzde 1.3 ile 5.0 arasında (orta noktası 3.2) kalacağı tahmin edilmektedir. Bu tahminlerden çıkarılabilecek ana mesaj, mevcut veriler ışığında, enflasyonun orta vadeli hedef olan yüzde 4'e ulaşması için para politikasının sıkı durusunun bir müddet daha korunması gerektiğidir. Böyle bir politika perspektifi altında, 2007 yılı boyunca ekonomideki talep koşullarının enflasyonun düşüş sürecini desteklemeye devam edeceği tahmin edilmektedir. Sonuç olarak, son üç aydaki gelişmeler dikkate alınarak, 2007 yıl sonu enflasyon tahmini Ocak 2007 Enflasyon Raporu'na göre bir miktar yukarı yönlü güncellenmiş; orta vadeli hedeflere ulaşılabilmesini teminen para politikasındaki temkinli duruş güçlendirilmiştir."
Politika faizlerine ilişkin perspektifin mevcut bilgi seti ve varsayımlar altında türetilmiş olduğunu ve Merkez Bankası tarafından verilmiş bir taahhüt niteliği taşımadığını vurgulayan Yılmaz, "Tahminlere baz oluşturan ekonomik koşullar ile varsayımlar değiştiğinde para politikası perspektifi de Değişebilecektir" dedi.
KAMU HARCAMALARI BELİRSİZLİĞİ ARTIRIYOR
Tahminlerin sapmasına yol açabilecek olası temel risk unsurlarına değinen Yılmaz, aktarım mekanizmasına ilişkin belirsizliklerin, enflasyonun orta vadedeki görünümü konusunda risk unsuru oluşturmaya devam ettiğini kaydetti.
Yılmaz, "Son dönemde faiz dışı kamu harcamalarındaki artışlar bu konudaki belirsizliği artırsa da harcamalarda kısıntıya gidilmesi yönünde alınan tedbirler olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Sonuç olarak toplam talep gelişmelerinin enflasyon üzerindeki etkisinin beklenenden daha düşük olma riski mevcuttur" diye konuştu.
Orta vadeli enflasyon görünümüne ilişkin bir başka önemli risk unsurunun da enflasyon beklentilerindeki katılığın ve geçmişe dayalı fiyatlama alışkanlıklarının yeterince kırılamaması olasılığı olduğunu belirten Yılmaz, şunları söyledi:
TEMKİNLİ DURUŞ UZUN SÜRE KORUNACAK
"Her iki durum da enflasyonun aşağı inme konusunda tahmin edilenden daha güçlü bir direnç göstermesine yol açabilecektir. Her ne kadar önümüzdeki dönemde enflasyondaki düşüşün beklentilerdeki iyileşmeyi de beraberinde getireceği tahmin edilse de orta vadeli enflasyon beklentilerindeki katılığın devam etme olasılığı, ücretler ve fiyatlama davranışları kanalıyla enflasyon görünümüne ilişkin önemli bir risk oluşturmaktadır. Söz konusu riskin gerçekleşmesi durumunda para politikasındaki temkinli duruş daha uzun süre korunacaktır.
Küresel piyasalarda yaşanabilecek ani dalgalanmaların da risk unsuru olduğunun altını çizen Yılmaz, cari açıktaki artışın yavaşlaması ve Hazine'nin nakit varlıklarının yüksek seyretmesinin, yaşanabilecek dalgalanmaların etkisini Sınırlayabileceğini söyledi.
Yılmaz, "Bununla birlikte, belirsizlik algılamalarını artırabilecek şokların ortaya çıkması halinde, Merkez Bankası, şokun kaynağını belirledikten sonra orta vadeli bir perspektifle hareket edecek ve enflasyonun tekrar hedefle uyumlu hale gelmesi için en uygun stratejiyi kamuoyuyla açıklıkla paylaşacaktır" dedi.
POPÜLİZM UYARISI
Enflasyon ve enflasyon beklentilerinin hedefle uyumlu hale gelmesi ve fiyat istikrarının sağlanmasının, para politikasının basiretli durusunun devam etmesiyle mümkün olacağını vurgulayan Yılmaz, "Ekonomik birimlerin bu süreçte sabırlı olmaları ve kısa vadeli çıkarlar uğruna uzun vadeli kazanımları feda etmemeleri büyük önem taşımaktadır. Kuşkusuz, uzun dönemde fiyat istikrarının sağlanması açısından para politikasının yanında maliye politikaları ve yapısal reformlar da büyük önem taşımaktadır" dedi.
(ANKA)
Yayın tarihi: 27 Nisan 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/27//haber,9EF364A50A1F42D189581E35DDAD297E.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.