Sabotaja rağmen...

Mösyö Jean'ın iki planı vardı;
A- 1-0'ın avantajını korumak için, hücumdan bir oyuncu eksiltip orta sahayı güçlendirdi.
B- Fenerbahçe'yi, hücum oynamaya mecbur bırakan riskli futbol oynamaya itti.
Ama... Mösyö Jean'ın iki büyük antrenörlük yanlışı vardı ki, bunun adı sabotajdı:
1- Beşiktaş kendi futbol felsefesine ihanet edip tek santrforla oynadı. Gol umudu ise Mert Nobre'ydi. Nobre buluştuğu her topu servis yapmak istedi, onu da beceremedi. Üstelik ayağındaki topu kaptırınca hücuma çıkan Burak Yılmaz-Mathias Delgado ikilisini oyundan düşürdü. İşte kaptırılan o toplar Beşiktaş'ın kalesine pozisyon olarak döndü.
2- Neden Bobo ve Ali Tandoğan yedek oturur? Bobo gibi bir golcüyü unutursan golü de unutursun. Tandoğan'ı unutursan hücumu da unutursun. Orta sahayı Üzülmez ve Sedef'e bırakırsan yanarsın. Devre arasında konu Selçuk Dereli'nin iki penaltı yorumuydu;
1- Baki Mercimek'in attığı golü Selçuk Dereli verdi, yardımcısı iptal etti. (Mercimek'in arkası dönüktü. Faul yok!)
2- Delgado, Edu'nun diz darbesinden sakınmak için kendini bıraktı. (Bunun neresi sarı kart?)
İkinci yarı başladı, 3 gole izin vermeyen Vedran Runje, boşa çıkınca Tümer Metin de harika bir gol attı. (Mustafa Doğan bu golü seyretti. Dikkat!) Bu gol sonrasında Tigana bir doğru iki yanlış yaptı:
Bobo'yu oyuna aldı, çok doğru bir karardı. Burak Yılmaz ve Delgado'yu oyundan aldı ki, (Mehmet Sedef'i de sağ da oynattı. Hayret) bu da büyük hataydı.
Uzatmada bir ölü top, Beşiktaş'a hayat verdi. Bobo'nun yarattığı pozisyonda Rico Paşa'nın kornerini Nobre gole çevirdi. Bu güzel sonuç kötü futbolu ve sabotajı unutturamaz. Dikkat!
MESAJ: Protokolde kural şudur: Başkanları, başkan karşılar, başkan uğurlar. Bu nedenle Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'i, Fenerbahçe İkinci Başkanı Nihat Özdemir'in karşılaması nezaket değil, nezaketsizliktir.
(Sayın Aziz Yıldırım; Rakibe saygı göstermek erdemdir. Dikkat!...)