Ağar ve Mumcu:Katılmıyoruz
DYP Genel başkanı Mehmet Ağar düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turuna katılmayacaklarını açıkladı.
Meclis genel kuruluna katılmama kararını şu şekilde açıkladı:
Türkiye'ye bir kader biçilmeye çalışılıyor. Türkiye'yi bundan kurtarabiliriz. AKP fırsatçılığı ve CHP tepkiselliği arasında sıkıştırılıyor. Kriz korkusuyla Türkiye rehin alınmaya çalışılmaktadır. Sadece darbe olduğurda demokrasiyi hatırlaması AKP'nin huyu haline gelmiştir. Eşinin başörtülü olduğunu iddia edenler bu çığırtkanlığın yarısını yapsaydı Türkiye'de imam hatip liselilerin sorunu ve türban takan gençlerimizin sorunu çoktan çözülmüştü. Durduğum noktadayım.184 milletvekili toplantı için yeterli sayıdır. Sayın Başbakan bizi seçimle tehdit etmiştir. Bizi ilgilendiren kısmı nasıl seçime gitmek istiyorsanız o şekilde gideriz. Ne AKP fırsatçılığına ne CHP reaksyonuna fırsat vermiyoruz. Grup toplantısına katılmıyoruz. İktidar partisinin Cumhurbaşkanını seçtirmek için yeterli çoğunluğa sahipler.
Mumcu: ANAVATAN katılmayacak
ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu partisinin seçimlere katılmayacağını uzun bir gerekçeli açıklamayla kamuoyuna TBMM'de yaptığı açıklamayla duyurdu.
Mumcu açıklamasında şöyle konuştu:
Bugün Türkiye içine sürüklendiği durumda ne yazık ki iki iyiden birini seçmek durumunda değildir. Ne yazık ki Türkiye bugün iki kötüden birini seçmek zorunda bırakılmıştır. 367 zorunluluk9 konusunda ANAVATAN'ın kilit parti konumuna gelmiş olması bizim istediğimiz bir şey değildi. Tam tersi isteğimiz ulaşıldı. Görüşümüzü iki yıldır söylyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin krize dönüşmemesi için Anayasa değişikliği talebimiz oldu. Sadece görüşümüzü böylece söylemekle belirtmedik bütün yetkililerden Başbakan dahil ulaşmaya çalıştı.Taleplerimiz iktidar tarafından görmezden gelindi.Sayın Başbakan'a yazdığımız mektupta Türkiye'nin önceliğinin ile ilgili olan çözüm önerilerimizi Başbakan'a mektupla ilettik. Siyasi partiler kanunu, YÖK'ün kaldırılması gbi konularda sayın başbakana durumu fikirlerimizi belirttik. Biz işbirliği talebimizi ön koşulsuz olarak belirttik. Hatta Meclis TV kayıtlarında vardır. Gelin bunu değiştirelim demişimdir. Hatta yapın bunu ben siyaseti bırakayım gerekiyorsa diye çağrım vardır.
Sayın Başbakan bugün yaptığı açıklamada bu tekliflerimizi kabul ettiklerini açıkladılar. Teşekkürlerimi sunuyorum çünkü kendisi 2 yıldan beri cevaplayamadığım bir sorunun cevabını verdi. Ben demokratikleşme gerçekleşebilsin diye AKP'ye gittim. Bunların gerçekleşemeyeceğini anladığım noktada AKP'den ayrıldım.Bunu 5 yıl boyunca yapamayanlar bir ikbal karşısında bunu yapabileceklerini açıkladılar.
Ancak bu 5 yılın milletin kendilerine bir reform gücü olsun diye emanet ettiği bu kudreti kendileri tamda bugün TBMM'in görev süresi bitimine 2 ay kala bunu kabul ettikleriniaçıkladılar. Ben bunu ne kadar anlatsam milletim anlayamayacaktı. Ama Allah büyük. Bu konuda şüphe duyanlar bize yandaş gazetelerince bizi demokrasi sınavına çekmeye çalışanlar için hatırlatanlar 312'inci maddenin kaldırılması Erbakan'ın işine yarayan bu maddeyi kaldıran parti ANAVATAN partisidir.
Demokrasi sınavında kim kaldı kim geçti tarih şahittir. Kudreti ele geçirenlerin onu nasıl kullandıkları, ve yeni bir kudreti ele geçirme arifesinde nasıl değiştiklerini gene milletim görüyor ve benim söyleyecek bir şeyim kalmamıştır. Bu herkesin görebileceği kadar aşikar bir şekilde olmuştur. Cumhurbaşkanlığı gibi bir makamın seçilmesinde kıyafet yarışına çekilmesi utanç vericidir. Milletimizin değerleri bizim değerlerimizdir, devletimizin değerleri bizim değerlerimizdir. CHP'nin kutuplaşmayı körükleyen tutumu milletimizce ayrıca değerlendirilmiştir.
Siyaset kutsalın sömürü yeri değildir. Milletin kutuplaşmayı körüklemesini yapanlar açıkça bölücülük yapmaktadır. İktidar kanadının bu tartışmalardan medet umması gözardı edilmemelidir. Sayın Başbakan için Cumhurbaşkanı olmak istiyorlarsa peruk taksınlar öyle girsinler denmesi ne kadar incintici ise Türkiye'deki üniversitelere türban yerine peruk taksınlar girsinler demesi de o kadar utanç vericidir. Bu yüzden onbinlerce öğrenci Üniversite sınıflarında mağdur edilmektedir.
Bu seçim hukuken meşrudur. Ortaya atılan tartışmalar hukuken yersizdir. Gelinen nokta bizi bir sorumlulukla karşı karşıya bırakmıştır. Bu sorumluluk AKP'nin adayını seçme veya seçmeme sorumluluğudur. Şimdi 5+5'i kabul ettiklerini söylüyorlar ancak bu seçimden sonra diyorlar. Buradaki faydacılığın altını çizmek isterim.CHP'de Anayasa Mahkemesine gitmemelidir.
ANAVATAN Partisi bu vebalin ortağı olmayacaktır. Her ne olursa olsun eninde sonunda sandık vardır. Çankaya kimseye tapulanmış değildir. Yerinde bekleyen Çankaya'ya kimin çıkacağına millet eninde sonunda karar verecektir. Aksi halde 7 yıl boyunca Cumhurbaşkanlığı makamı tartışmalı noktaya gelecektir. Bu durumu bu millete reva görmemek gerekir. Devletimiz neye karar verirse bu bizim başımızın tacı olacaktır.
ANAVATAN Partisi iktidar partisinin israr etmesi durumunda bugün yapılacak oylamaya katılmayacaktır. Anayasa gereği grup kararı alınamaz. O yüzden bu konuda almış olduğumuz grup kararı olmamakla birlikte arkadaşlarımın katılmayacaklarını umuyorum.
Yayın tarihi: 27 Nisan 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/27//haber,46CD1CE38B5A4568A14E3303079401E2.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.